Roman özetleri

İNTİBAH (Namık Kemal)

ROMAN:İntibah

YAZARI: Namık Kemal

KONUSU:Bir fahişe olan Mahpeyker’in zengin bir genç olan Ali Bey ile olan aşkı ve sonrasında Dilaşub yüzünden ondan intikam alması

KAHRAMANLAR: Ali Bey, Mahpeyker, Dilaşup, Abdullah Efendi Atıf Bey, Mesut Bey

KAHRAMANLARIN ÖZELLİKLERİ:

Ali Bey:İstanbullu zengin bir ailenin tek evladıdır. 21-22 yaşlarında yakışıklı, genç bir delikanlıdır. Sarı benizli, kızların dikkatini toplayacak derece çekicidir. Mahpeyker’in ona vurulmasının tek sebebi de onun bu karşı konulmaz çekiciliğidir. Özel öğretmenlerden ders almış, çok ailesinden iyi bir eğitim görmüştür. O kadar ki daha on yaşına bastığı zaman birkaç yabancı dl bilmekteydi. Babı-Ali’ de katip olarak çalışmaktadır.

Mehpeyker:Boyu posu gayet düzgün, siyahımsı samur saçlı, incerek düz kaşlı, noktalı yeşil gözlü, çekme burunlu,ufacık ağızlı, kor dudaklı bir kadındır. Alçak ve namussuz bir aileden yetişmiş, şehvetten başka bir şey tanımayan ateşli, hafifmeşrep genç bir kadındır. Alçak ve namussuz bir aileden yetişmiş; daha ondört onbeşine gelmeden rezaletin her çeşidini öğrenmiş bir fahişedir. .İstediği adamı elde edip ona keyfinin istediği şekilde tahakküm ederdi.

Atıf Bey:İstanbul’un ileri gelen ailelerinden birinin çocuğu olarak yetişmiştir. Eğitimini tamamladıktan sonra Babı-Ali’ de katiplik yapmaya başlamıştır. Ali Bey’in çalışma arkadaşıdır. Ali Bey’le aynı yaşlardaydı. Zarif biri olan Atıf Bey terbiyeli olduğu kadar düzgün giyimli ve bakımlı bir adamdır. Her zaman doğruyu söyleyen biri olduğu için Ali Bey’in kendisine güvendiği birisidir. Ali Bey’in sırdaşıdır. Fikirleri ve nasihatleriyle Ali Bey’e yardımcı olmaya çalışmaktadır.

Mesut Bey:Şakaklarına aklar düşmüş, ellili yaşlarda olan Mesut Efendi Atıf Bey’in dayısıdır. Mesut Bey, İstanbul’un hemen her köşesinde birçok olaya şahit olmuş, insanları çok iyi tahlil etmiş, dünyanın kaç bucak olduğunu anlamış, tecrübeli bir insandır. Olgun ve terbiyeli karakteriyle, çeşitli yönleriyle tanınmış, güvenilir bir insandır. Kötülerin düşmanı iyilerin dostuydu. İstanbul’u, özellikle de Çamlıca’yı tüm yönleriyle bilmektedir. Romanda Ali Bey’e gerçekleri anlatan kişidir.

Dilaşub:Saçları sırma gibi parlak sarı, alnı bembeyaz, kavisli ve kalınca kaşlı, mavi gözlü, genç ve güzel, ahlaklı bir cariyedir. Boyu bir kadına yakışacak kadar uzun ve erkeği meftun edecek derecede narindir. Mehpeyker’den daha güzeldir. Vücudunun tüm güzellikleriyle tam bir melektir. Ali Bey’le evlendikten sonra iftiraya uğraması sonucu satılmış ve Mahpeyker’in eline düştükten sonra bin bir sıkıntı ve işkenceye göğüs germiştir. Aslında Ali Bey’i gönülden seven bir aşıktır.

Fatma Hanım: Ali Bey’in annesi olan Fatma Hanım, özellikle kocasının ölümünden sonra iyice yaşlanmıştır. Oğlu Ali Bey’i gayet terbiyeli ve olgun şekilde yetiştirmiştir. Oğlunun Mahpeyker’e olan aşkı onu epey endişelendirmiştir. Ölmeden önceki tek isteği oğlunun mürüvvetini görmekti.

Abdullah Efendi: Çok zengin olan Abdullah Efendi, Suriyeli bir Arap’tır. Ortak olduğu tüccarları batırarak çok para kazanmış, bin bir hile ve düzenbazlıkla servetini kat kat arttırmıştır. Yaşı yetmişi geçtiği halde kadın, kız peşinde koşmaktan kendini alamaz. Yüzüne bakılamayacak kadar suratsız, çirkin bir adamdır. Yüzü çiçek bozuğundan delik deşik, rengi zenci hurması denilecek derecede koyu esmerdir. Gözü de hastalıklardan dolayı hem pereli hem de çipildi. Alt kısmı frengiden dökülmüş çentik, yarım burnu; fırça yüzü görmemiş çürük dişleri; uyuz hayvan tüyü kadar seyrek bıyık ve sakalı, yüzünün korkunçluğunu bir kat daha arttırmaktadır.

ROMANIN ÖZELLİKLERİ:

* Edebiyatımızın Batılı anlamda ilk edebi romanıdır.

* Namık Kemal İntibah romanını 1873-1876 yılları arasında sürgünde bulunduğu Kıbrıs’taki Magosa Kalesi’nde kaleme almıştır.

* Namık Kemal, romana “Son Pişmanlık” adını koymuştur. Dönemde yapılan yayınları denetleyen Maarif Vekâleti, romanın başlığını yazara danışmaksızın “İntibah: Sergüzeşt-i Ali Bey” olarak değiştirmiş, bazı kısımları sansürlemiştir.

* “İntibah” kelimesinin Türkçe karşılığı “uyanış”tır.

* I. Meşrutiyetin ilan edildiği yıl yazılmıştır, nedeni ise bir milletin uyanışından bahsetmektedir.

* Romanda romantizm akımının etkisi görünür. Özellikle romanın başında yer alan uzun Çamlıca tasviri, romantizm etkisinin örneklerindendir.

* Roman boyunca Osmanlı kültürüne de sıkça atıf yapılır, her bölümün başında Divan edebiyatı şairlerinden bir beytin yer alması bu durumun örneklerindendir.

* Romanın konusu, Türk halk edebiyatının eski meddah hikâyelerinden “Hançerli Hanım“ın öyküsünden esinlenmiştir.

* Namık Kemal’in roman yazmadaki ilk tecrübesidir.

* Kitap ahlaki tez ve tenkit romanıdır.

ROMANIN ÖZETİ:

Ali Bey, zengin bir ailenin tek evladı, yirmi bir yaşlarında terbiyeli, kültürlü, zeki, çalışkan ve yakışıklı bir delikanlıdır. Babası oğlunun iyi bir eğitim alabilmesi için hiçbir fedakârlıktan kaçmamıştır. Baba ila oğul arasında kuvvetli bir bağ vardır ve babası oğlunu, oğlu da babasını çok sevmektedir. Çalıştığı devlet dairesinden ve evinden başka bir yer görmemiş olan Ali Bey’in babasını kaybettikten sonra hayatında büyük değişiklikler olmuştur. Annesi, üzüntüden kendi içine kapanan Ali Bey’i babasının ölümünü unutması için Çamlıca’ya gezmeye götürür. Ali Bey bu gezilere iyice alışır ve arkadaşları ile de Çamlıca’ya eğlenmeye gider. Orada güzel, güzel olduğu kadar da çekici olan Mahpeyker’i görür. Ali Bey Mahpeyker’i gördükten sonra aşık olur ve onu düşünmekten geceleri uyuyamaz, onun yüzünden işlerini ihmal etmeye başlar. Bu arada Mahpeyker’in bir fahişe olduğunu bilmemektedir. Zor da olsa arkadaşları Mahpeyker’in bir fahişe olduğuna Ali Bey’i ikna ederler. Ayrılırlar ama Mahpeyker Ali Bey üzerinde o kadar büyük bir etki bırakmıştı ki Ali Bey onu bırakamaz. Ali Bey’in annesi de bu durumu öğrenmiştir. Eve Dilaşub adında bir cariye satın alır. Kız Mahpeyker’den daha güzeldir. Ali Bey Dilaşub’la evlenmeyi kabul eder ve de evlenir. Mahpeyker bu evliliği öğrenir ve Ali Bey’den intikam almak için yemin eder. İlk önce Dilaşub’un bir fahişe olduğunu ortaya atar ve de Ali Bey’i buna inandırır. Bu yalan üzerine Ali Bey Dilaşub’u evden kovar. Ali Bey Dilaşub’u evden attıktan sonra büyük bir boşluğun içine düşer ve hastalanır. Kendini içki, kumar gibi türlü kötülüklere verir. Bütün maddi varlığını kaybeder. Annesinin ölümü ve kaybettiği her şey aklına geldikçe, kendini kötü hayatın içine daha çok iter. Mahpeyker ise Ali Bey’i kendisinden aldığını düşünen Dilaşub’u, konaktan attırdıktan sonra Dilaşub’u yanına alır ve ona türlü türlü işkenceler yapar. Mahpeyker Dilaşub’un kendisi gibi bir fahişe olmasını ister. Ama Dilaşub’u ikna edemez. Dilaşub Mahpeyker’in evinde namusuyla kalmaya devam eder. Bu arada, Ali Bey’e gerçekten aşık olan Mahpeyker son kozunu oynar ve Ali Bey’e eski saltanat hayatını yaşatacağı vaadini vererek birlikte olmak istediğini söyler. Ancak Ali Bey, Mahpeyker’i yine reddeder. Bunun üzerine Mahpeyker Ali Bey’i öldürme kararı alır. Bir kiralık katil tutar. Kiralık katil ve Mahpeyker Ali Bey’i öldürmek için her şeyi planlamışlardır. Ama Dilaşub konuşulanlardan Mahpeyker’in bütün planlarını duyar. Fakat Mahpeyker Dilaşub’un planlarını öğrendiğinden habersizdir. Mahpeyker cinayetin gerçekleştirileceği yere Ali Beyin ölümünü görmesi için, beraberinde Dilaşub’u da getirir. Ancak Dilaşub Ali Bey’i uyarır ve oradan kaçmasını sağlar. Kaçan Ali Bey’i kurtarmak için Dilaşub Ali Bey’in yerine geçer. Katil karanlıkta, Ali Bey yerine Dilaşub’u sırtından vurarak öldürür. Olay yerine polislerle Ali Bey de gelir ve yerde Dilaşub’un cesedini görür. Çok üzülmüştür. Her şeyi öğrenir. Ali Bey bütün bu olanlara sebep olan Mahpeyker’i öldürür ve kendi de hapse girdikten 6 ay sonra kahırdan ölür.

Related Articles

Silahlara Veda – Ernest HEMINGWAY

admin

Yaşamın Ucuna Yolculuk Kitap Özeti

Halk Oyunlarının Konularına Göre Dağılışı

admin