Yazarı : Eleri SAMPSON
Yayınevi : Rota
Baskı : İstanbul / 1995 / 157 shf.
İmaj Faktörü Nedir?
Şirket içi tanıtımı ve daha iyi bir iş bulmayı etkileyen kişisel imaj ve çalışma tarzına kadar uzanan geniş kapsamlı bir kavramdır.
İnsanlar kişisel tarz, profesyonellik ve karizma aracılığıyla ikna edilirler. Kişisel imajınız sizin resminizdir. Durduk yere bir imaja sahip olamazsınız! İster sevin ister sevmeyin, başkalarının gördüğü şey sizin onlara göstermeye yeğlediğiniz şeydir. Fiziksel özellikleriniz ve yaratılışınız (huy, mizaç) size genlerinizden geçmiştir ve belli bir ölçüye kadar değişmez niteliktedir. Yürüyüş, oturuş, duruş biçiminiz eğitimin, yaratılışın ve koşullanmanın sonucunda ortaya çıkar; ancak giyiniş biçiminiz kişisel seçiminizin sonucudur. Başkalarını görüşünüz hakkında yorumda bulunmaktan alıkoyamazsınız.
İmajınızın başkalarınca nasıl algılandığını bilmek istiyorsanız, sizi tanıyan birisinden "sizi düşündükleri zaman akıllarına gelen her şeyi " bir kağıda yazmalarını isteyin.
İyi Görünmek Sizi İyi Kılar
İyi görünmek yukarıya doğru tırmanan bir başarı sarmalını harekete geçirir. Birlikte yola çıktığınız iyi duyguların çevrenizdeki insanlar tarafından desteklenip durduğu son derece olumlu bir daire.
Dr. Joyce Brothers (sanayii psikoloğu)
"Gerçekten istediğim gibi giyinmeye başladığımda kariyerim yükseli verdi."
Sir Roy Strong (yazar ve giyim uzmanı)
Başarı Spirali Basamakları
İyi görünmek à Öz güveni arttırır à olumlu bir öz imaj oluşturur à ilişkileri geliştirir à performansı yükseltir à iyi görünme isteğini arttırır.
Kişisel İmajın Öğeleri
Kendimizi dış dünyaya sunma biçimimiz Kişisel reklamınızdır.
Görünüşünüz, konuşma kalıplarınız, tavır ve davranışınızın, neler yapabileceğinizin dış göstergeleridir.
Kişisel imajın öğeleri: Görünüş, beden dili, ön duruş, iletişim tarzı (Konuşma tarzı, yazım tarzı, dinleme tarzı, düşünme ve sunum tarzı )
İmajı genişletmek için araba, laptop bilgisayar, elektronik ajanda, cep telefonu ve helikopter gibi modern iş yaşamını destekleyen öğeler önemli olma, maddi başarı atılganlık gibi şeyleri simgelediklerinden ağırlıklı niteliktedirler. Bazı kuruluşlar kalitelerini göstermek için şirket kimliğinin bir parçasını oluşturan dosya, kalem, ajanda vb. şeyler yaptırırlar. Bunları elinizden gelen en iyi kalite ve klasik versiyonlarından seçmeli.
Telefon: Açık ve güvenli bir telefon tarzı saygı uyandırır. İyi bir nedeniniz varsa telefon açın, görüşeceğiniz ana konuları önceden not edin ve konuşmayı kısa tutun. Telefonda görüşürken arka planda fazla gürültü olmamasını sağlayın ve bu sırada başkalarıyla konuşmaktan kaçının. Birisiyle birlikteyken telefona sarılmak çok kaba bir davranıştır. Bu sizin önemli biri gibi görünmenizi sağlamaz.
Görgü Kuralları: İyi davranışlar akılda kalmayabilir ama kötü davranışlar kesinlikle bağışlanmaz. Nazik görünüşlü bir imaj şöyle oluşturulur:
* Meslektaşlarınızın zaman, mekan mahremiyet ve önceliklerine saygı göstererek
* Eşit fırsat tanıma politikası güderek
* Saldırgan değil onaylayıcı olarak
* İkram edilmedikçe birşey kullanmamak
* Kahve ve çay ikram etmek, oturacak yer göstermek, paltolarını bir yere asmak vb
* Dedikodudan kaçmak
Belge Hazırlama: Eğer hala sahip değilseniz, düzenli, açık, kısa ve doğru belgeler hazırlamak konusunda bir ün edinmeye bakın.
Yolculuk: Yolculuk yaparken profesyonel imajınızın eksiksiz olmasına özen gösterin. Kiminle karşılaşacağınızı asla bilemezsiniz. Her durumda giyiminiz uygunsa size daha iyi hizmet sunulacaktır. Şunları deneyin: Önceden yer ayırtın, olanaklıysa birinci mevkide yolculuk edin. Gereksindiğiniz konforu satın almaktan çekinmeyin. Şirket bütçesi yetersizse gereksindiğiniz statü ve güvenliği elde etmek için kendiniz para ekleyin.
Kurallara Aldırmamayı Kim Başarabilir?
*Çok güçlü Olanlar
*Çok güzel olanlar
*Çok zenginler -birşey kanıtlamaları gerekmez
*Çok zor durumda olanlar- yitirecek birşeyleri yoktur.
İletişim
İletişim düşünce, fikir ve duyguların konuşma, dinleme, yazma, eylemler, davranışlar, tavırlar, resimler, işaretler ve simgeler yoluyla aktarılması olarak tanımlanabilir. Etkili iletişim açık, özlü ve tamdır.
İlk İzlenimler Ve Sözsel Olmayan İletişimin Gücü
Araştırmalara göre insanlar birbiriyle ilk kez karşılaştığında % 90 ‘ı ilk birkaç dakika içinde daha çok görünüşe (Fiziksel özellikler, duruş, beden dili giysi ve üstbaşa dayanan bir yargıya varmaktadır. Bu içinde yanlış yapma riskini barındıran ilk izlenimler %55 görünüş %38 ses %7 içerik
Beden Dili Ve Duruş
Zor durumlarda sinir uçlarımız doğal davranışların önünü keser. "insanlar bir iş görüşmesindeki doğru oturuş biçimi konusunda benden öğüt isterler. bacak bacak üstüne atmalımıyım? Burnumu kaşırsam insanlar ne düşünürler? Bir biçimde yanlış yaparken görüleceklerinden kaygı duyarlar. Kıpırdamadan oturmayı öğrenin, düzgün soluk alıp verin, olumlu düşünün ve doğal davranmaya çalışın; hala verilebilecek en iyi öğüttür.
Profesyonel Duruş:
Gözler: göz teması sağlayıp sürdürme özgüvenli görünmenizi sağlar. Gözleri aşağı indirmek kişiyi itaatkar gösterir.
Yüz: Yüz ifadesi yedi temel duyguyu gösterebilir. Korku, öfke, şaşırma, iğrenme, mutluluk, acı.
Kaş işareti: Birinin bakışını yakaladığınızda kaşları bir iki saniyeliğine yukarı kaldırmak dostça ve güven vericidir.
Burun ucundan bakmak: Başınız dik hafif geriye yaslanmışsanız burnunuzun ucundan bakıyor görüntüsü verirsiniz. Onlara uzak duruyor yada üstünlük taslıyor izlenimi oluşturur.
Duruş: Özgüvenli ve dik bir duruş elde edilmeli.
Jest: El sıkmak, kucaklamak, öpmek, el sallamak gibi jestler bilinçli eylemlerdir. Kulak çekiştirmek ense kaşımak bilinçsiz eylemlerdir.
Bölge Ve Alan: (Dört Alan)
Kişisel Alan:Yakın kişisel alan 45-75 cm arasındadır. yakın arkadaşlara, eşlere ve arkadaş toplantılarına ayrılır.
Uzak Kişisel Alan: 75-120 cm atmosfer daha resmidir.
Sosyal Alan: 120-360 cm seminer yöneticisi ile katılanlar arasındaki mesafe, yarı resmi iş yapıldığını gösterir.
Kamu Alanı: Üç metreden daha ötesi. Tam olarak bir konuşmacının bir toplantıdaki sesleniş mesafesi.
Dokunuş: İşyerinde dokunuş çok duyarlık taşıyan bir konudur. Konuşurken karşısındakine içgüdüselce dokunan sıcak ve cana yakın insanlar soğuk tiplere sıkıntı verebilir. Acil bir durum yoksa iş dünyasında el sıkışmayla sınırlı tutulmalıdır.
İş Dünyasında El Sıkışma: İyi el sıkışmak yaşamsal öneme sahiptir. Her uygun düştüğü anda "gülümseme – göz teması – el sıkışma "alışkısını özgüvenle yerine getirdiğinize emin olun.
– Uygun gülümseme: İçten, aşırı sırıtmadan, af diler gibi değil
– Göz teması: Beş ile on saniye sürmeli.
– Kuru avuç içi: Terli yada yapışkan, çok sıcak yada çok soğuk olmamalı.
– Yumuşak ten: Pürüzlü yada nasırlı olmamalı.
– Sıkış sertliği: Kırarcasına yada tüy gibi olmamalıdır.
– Süre: Ortalama iki ile beş saniye, sekiz ile dokuz saniyeyi geçmemelidir.
– Uygun sıkış tarzı: Karşılıklı tam kavrayarak düz eşit sürülerek.
– Duruş: Hafif öne eğilerek.
Olumlu İşaretler Olumsuz İşaretler
Mekanı iyi kullanmak Mekanı iyi kullanmamak
Kıpırdamamak Sinirli tavırlar
Rahat bir şekilde durmak Ele durmadan bir şeyler almak
Asimetrik oturmak Fazla el kol hareketi yapmak
Göz teması Yüze dokunmak
Bakımlı avuç içleri Yumruklarını sıkmak
Profesyonel Bir İmaj Oluşturmak
Her zaman iyi giyimli ol, dilenirken bile. ( Hindu Atasözü)
Profesyonel giyim yoluyla iletişim tarzı müşterilere uzanan bir köprü de olabilir. Onlarla aranıza giren bir engelde " Eğer mesajı taşıyanı sevmezlerse mesajı da almayacaklardır."
Doktorların yaşamaya alıştıkları korkunun üç temel nedeni;
1-Dava edilebilir korkusuyla hataları için özür dilemeyi başaramamaları.
2-Hasta başındaki tavırları- insanlarla ilişki ya da iletişim becerileri çoğu vakada yetersizdir
3-Hastalara ve astlarına karşı kaba ve sert olan kibirli mesafeli üst düzey doktorların kurduğu "rol modeli" genç doktorların kendine örnek alması.
Profesyonel Etki
Yeterlik: Şunları analiz etmek yararlı olacaktır. Hangi konuda üstünsünüz? Hangi konuda iyisiniz? Hangi konuyu az çok becere bilir siniz? En çok ağırlık vermeniz gereken alan üstünlük taşıdığınız alandır.
Güvenirlik: İşi yapabilecek gibi görünmek. Uzmanlık alanınızın gerektirdiği dili ve terimleri doğru kullanıyormusunuz? Bunu şaşırtmak, sıkmak kafa karıştırmaktan ziyade bilgilendirmek amacıyla mı kullanıyorsunuz?
Denetim: Duyguların, Huyların ve Göz yaşlarının denetlenmesi. Öfkenizi sergilerseniz bir özgüven yoksunluğunu açığa vurur başkalarının size duyduğu güveni yitirirsiniz.
Özgüven: Özgüven insanın içinden gelir ve kendini dışarda gösterir.
Özgüvenin dik durmak ve rahat soluk alıp vermek gibi fizyolojik işaretleri vardır.
Tutarlık: Bir imajın etkili olabilmesi için tutarlı olması gerekir.
İmaj Kırıcılar:
Üzerinde sloganlar olan rozetler, küçük tepe perukları, sloganlı tişörtler, balıkçı kazaklar, spor ayakkabıları, deri veya süet pantolonlar, ütü çizgisi bozuk pantolonlar, naylon gömlek altına çizgili fanila, takım elbise ile spor ayakkabılar, bayağı kravat, yaka cebinde bir dizi kalem, diz arkası iyice buruşmuş pantolon, çorap giymemek, rengi atmış siyah giysi.
Şunlar en bildik işten çıkarma sebepleridir: Özensiz traş, yakadaki kepekler, aşırı sürülmüş parfüm, garip vücut kokuları, tamir gerektiren ayakkabı topukları, saç traşı gelmiş olmak, bayağı görünüş, boyasız ayakkabılar, kötü kokan nefes.
İş Dünyasında Düzgün Giyim Stratejileri
Düzgün üstbaş uğraşı temiz olmaya özen göstermekle başlar. Güne bir duş ya da banyo yaparak başlamak konusundaki kuralın istinası yoktur.
Saç: Hem kadınlar, hem erkekler için saç her zaman sahip oldukları bir aksesuardır. Onun iyi mesaj gönderdiğine emin olmak için para ve zaman harcama-maktan çekinmemek gerekir.
Erkeklerin Bıyık ve Sakalı: Temiz traşlı bir görünüm bir iş adamı için en kabul edilebilir nitelikte olanıdır, ancak akademik alanlarda bıyık bırakıldığı da olur.
Dişler: Bakımı düzenli olmalı, iyi fırçalanmalı, kahvaltı izi kalmamalı.
Eller ve Tırnaklar: Eller temiz olmalı, ağır iş bahçe veya ahşap işleri izi bulunmamalı. Tırnak temiz olmalı, uzun olmamalı.
Parfüm: Herkes aynı kokulardan hoşlanmaz. Önemli bir toplantıya giderken parfüm kullanmayın.
Giysiler Ve Kişilik
Başarılı giyinen bir kişi yaptıklarına uygun ve kişiliğinin doğru bir yansıması olan ayırıcı bir giyim tarzı bulur. Bu bir kez geliştirildi mi her duruma uydurulabilir. Çok basitmiş gibi görünüyor ama uygulaması hiç de kolay değildir.
Yansız Giyinenler: Ayarı bozuk bir benlik duygusuna sahiptir. Çoğunlukla gençliklerinde veya ilk çocukluk çağlarında belki yatılı okulda, koruyucu ya da düş gücü zayıf bir anneden öğrenilen bir reçeteye göre giyinirler.
Dışavurumcu Giyinenler: Giysilerden zevk alırlar. Onlar için giyinmek ve ne giyeceğini seçmek keyifli bir uğraştır.
Olumsuz Giyinenler: Giysiler üzerinde kafa yormaktan hiç hoşlanmazlar. Kılıksız ve uyumsuz görünebilirler. Giysileri temiz, bakımlı veya ütülü değildir.
Politik Giyinenler: Giysilerini sosyal ve profesyonel bir ifade oluşturmakta kullanırlar.
Ekonomik Giyinenler: Kelepir olmadıkça kendilerine bir giysi almaya asla kalkışmazlar. Olabildiğince az harcamak uyum ve kaliteden öndedir.
Vücudunun Bilincinde Giyinenler:
Dramatik Giyinenler: Üstün gelmek için giyinirler.
Rahat İçin Giyinenler: Bu kişilerde seçimde ilk kural bütün elbiselerin fiziksel açıdan rahat olmasıdır.
Renk Ve Kişilik
Küçük bir renk grubundan insanlara en sevdiği ve en sevmediği rengi seçmesi istenir. Bu alıştırma giydikleri egemen rengin kişiliklerini temsil edip etmediğini belirlemeye yardımcı olur.
Dizayn Ve Kişilik
Durum ne olursa olsun seçtiğimiz şunlara uygun olmalı:
* Kişiliğinize uymalı
* Rahatlık hissi vermeli
* Amaca uygun olmalı
* Estetik açıdan güzel olmalı, iyi dizayn kurallarına uymalı
Bazı Aksesuarlar: Şapkalar, eşarplar, gözlükler, güneş gözlükleri, küpeler, kemer, düğmeler, kemer tokaları, saat, el çantası, evrak çantası, cüzdan, para kesesi mendil, çoraplar, ayakkabılar, eldivenler, şemsiye, ajanda, kalem, hap kutusu.
Düzenleme Ve Planlama
İmaj Taraması:
Gülümseme: Uygun zaman ve yerde içten bir gülümseme büyük bir servettir.
Gözlerdeki Pırıltı: Bir mizah duygusu, enerji ve coşku yansıtıyor mu?
Yüz İfadesi: İnsanların çoğu yüz ifadeniz hakkında yorumda bulunuyor ve şu tür şeyler mi söylüyorlar. Geçmiş olsun ne oldu? Bir şeyin mi var? Birisi size böyle bir şey söylese başka birinin de fikrini alın. Kimi insanlar böyle bir şeyi sırf laf olsun diye söylerler.
Duruş: Dik duruyor ve bir özgüven havası mı veriyorsunuz?
Kilo: Boyunuza ve yapınıza göre çok düşük veya fazla ise siz de bunun bilincinde iseniz, bunu olumlu yanlarınızı yansıtacak bir giyinme duruş ve oturuş şekliyle dengeliyor musunuz.
Gözlükler: İyi oturuyor mu? Size yakışıyor mu? Günün modasına uygun mu? Temiz mi?
Giysilerin Uygunluğu: Zarif bir bolluk taşıyan giysiler, tarzları ne olursa olsun uygundur. Giysinin uygunluğu sizin için doğru kesim olduğunu yansıtmalı. Bir ceketin ölçüsü uygun ama kesimi yanlış olabilir. Ceketler sırta, omuzlara ve göğüs kafesine iyi oturmalıdır. Cep ve pileler çekik ve esneyip açılmış şekilde durmamalıdır. Gömlek yakaları çok dar olmamalıdır. Parmağınızı yakanızla boynunuz arasına rahatça sokabileceğiniz bollukta olmalı.
Giysilerin Kalitesi: Kaliteyi her zaman fiyat etiketinden anlamak mümkün değildir. Bazı pahalı giysiler hiç de iyi değildir. Yün, ipek, pamuk, keten gibi doğal ipekli kumaşlar hem daha iyi görünür hem de daha uzun süre dayanır.
Giysilerin Bakım ve Temizliği: Bir bakım kontrol listesinde şunlar olmalı: Bütün giysilerin temiz olup olmadığı, ütüden veya kuru temizlemeden geçip geçmediği, leke ve ter izleri olup olmadığı, eksik düğme, kıvrılma, sökük ilik veya çekik iplik olup olmadığı.
Giysilerin Yaşı: Mevcut modayla temasınızı kaybetmiş iseniz, insanlar düşünüş biçiminizin ve fikirlerinizin birazcık geçmişte kaldığı sanısına kapılacaklardır.
Ayakkabılar: Hala kişinin karakterine ayakkabılara göre değerlendiren insanlar vardır. Profesyonel imaj ayakkabılarınızı temiz iyi cilalanmış veya fırçalanmış tutmak, rahat ama şık ve iyi oturan örnekler seçmek konusunda özenli olmak demeye gelir.
Üstbaş: Başarılı ve üstünü başını düzgün tutan insanlar geçmişteki zayıf kişisel sunumlarını anlamakta güçlük çekerler. Bunun yanında aksesuarların konumu göze çarparlığı hatta iç çamaşırların bile uyumu son derece önem arz ediyor.
Renk Analizi: İyi bir danışman saç renginizi, göz renginizi ve teninizin tonunu analiz ederek sizin kendinize özgü renk profilinizi çıkarabilir.
Renk Düzenleri:
* Koyu renk saç + koyu cilt tonu + koyu renk gözler = koyu ve koyuya uyumlu renkler giyin
* Açık renk saç + açık renk gözler = açık ve açığa uyumlu renkler giyin
* Koyu renk saç + açık ten + parlak gözler = koyu +açık giyin
* Orta tonda lacivert takım + yumuşak beyaz gömlek + turkuaz ve yeşim rengi kravat
* Mercan rengi bluz + filenel gri ceket + koyu gri etek
Giysiler çoğu zaman öncelikle renginden dolayı seçilir. Tarz ve işlev bunun ardından gelir. İnsanlar içgüdüselce kendilerine uyabilecek veya uymayabilecek olan özel bir renge ya da renk grubuna yönelirler. Kimi zaman renkler fiziksel uygunluk yerine psikolojik uygunluğa göre seçilirler. Ve bu seçim estetik olmaktan çok yaratılış ve kişiliğin dışa vurumudur. Eğer giysilerimizi dar bir renk grubundan seçer ve sınırlı sayıda desen kullanırsanız, olasılıkla birbiriyle giyilebilir nitelikte giysilerimiz olacaktır.
Tamamlayıcı renkler: Giyim için etkileyici renk bulmanın yollarından biri de göz renginizi belirleyip bunun tamamlayıcı zıddını aramaktır. Belirlediğiniz renkte bir bluzu giymeyi seçerseniz bu renk olasılıkla göz renginizi ön plana çıkartacak ve yüzünüzü canlandıracaktır. Deneyip sonucunu görmeye ne dersiniz. Erkekler bunu yeni bir kravatla, kadınlarsa etkileyici bir bluz ya da yüze yakın takılacak bir eşarpla deneyebilirler. İşte bazı örnekler:
Göz Rengi Tamamlayıcı Zıddı
Parlak açık mavi Sarı portakal
Yeşil mavi Mercan rengi
Ela Hakiki mavi, mavi, mor
Açık kahverengiTurkuaz, yumuşak lacivert
Koyu kahverengiÇam yeşili, orman yeşili
Başarılı bir renk düzeninin sırrı sevdiğiniz renkleri değil size benzeyen renkleri seçmektir.
Yaşam Tarzı:
Bazı insanların her etkinlik için ayrı giysileri vardır. Eve gelir gelmez iş giysileri çıkarılır ve spor bir takım veya tişört veya eşofman giyilir. Giysileri çıkarmak kimi zaman iş zamanıyla dinlenme zamanını ayırmak için yapılan simgesel bir jesttir.
Yaşam tarzınız ne olursa olsun işiniz yoksa onu sürdürmek olanaksız olur. Bunun anlamı da uygun bir gardırop aracılığıyla imajınızı korumak için zaman, çaba ve para harcamaktan kaçınmanız gereklidir. Bu işi zorlanarak gerçekleştiriyor olsanız bile, gardırobunuza yatırım yapın. Aslında geleceğinize yatırım yapıyorsunuz.
Alışveriş yapılacağı zaman uygun renk düzenine karar verin. Hangi temel nötrler., hangi vurgulayıcı renkler. Bütçenizi saptayın. Bir zaman cetveli hazırlayın. Araştırmanızı yapın. Beden ölçünüze neyin uygun olduğunu, fiyatları, tercih ettiğiniz tarzı en iyi renkleri olası markaları saptayın. Alışverişi ister küçük bir dükkanda ister büyük bir mağazada yapıyor olun bu işi doğru dürüst yapmak için zaman ayırın.
İş Gardırobunuzu Daha Etkili Kılmak İçin On Yol
İyi düzenleme, az giysi barındırma ve gereken işi görmeyen giysiler karşısında acımasız olmadır. Diğerlerinden daha sık kullandığınız 8-10 giysiyi gözden geçirin. Onları bu kadar tercih edilir kılan ne. Çok sık hatta hiç giymediğiniz parçalara göz atın, bunların her biriyle sıkıntınız ne? Bunları olasılıkla şu nedenlerden biri dolayısıyla giymiyorsunuz: Üstünüze oturmuyor, rengi yanlış, gerçek sizi yansıtmıyor, modası geçmiş, ondan artık hoşlanmıyorsunuz ama atılamayacak kadar iyi bir giysi, onu en iyi an için saklıyorsunuz. Onları gardırobunuza asılı tutmayın. Bunu para harcadığınız için suçlu hissetmenize ya da böyle bir yanlıştan dolayı kendinizi budala gibi görmenize yol açıyorlar. Kurtulun onlardan. Hayır bir daha moda olmayacak. Olursa da hiç mi hiç böyle görünmeyecek.
Yinelemeyi sürdürdüğünüz şu yanlışları fark edin ve gelecekte bunlardan kaçının: Asla giymeyeceğiniz ucuz bir mal kilo verince giyerim dediğiniz elbise, başka birinin üstünde çok güzel duran bir ceket, ihtiyaç anında acele ile alınmış bir giysi, laf olsun diye aldığınız bir giysi.
Küçük değişiklikler yapmaktan çekinmeyin. Gömlek ve pantolonlar genişletilip daraltılabilir. Etek boyları uzatılıp kısaltılabilir.
Gardrop Bakımı
Her şeyi tam olarak temiz ütülü, katlı ve düzenli tutun. Bu şekilde daha çok seçim olanağınız olacaktır.
Yerleştirme: Her şeye yeterince yer ayırın. Kırışıp buruşmasın.
Askılar: Giyim türleri için doğru askılar alın. Takım elbise ceketi için sağlam bir tahta ya da takviyeli askı gerekir. Tamirat ve kuru temizleme için bütçe ayırın. Cildinize doğrudan temas eden her giysi tekrar giyilmeden önce yıkanmalıdır.
Kalite Kontrolü
İçini gözden geçiren dikiş payları en az 1.5 cm. olmalıdır. Dikiş bitimlerinde uygun renkte bir iplikle zikzak ya da overlok sürfile dikiş olmalıdır. Küçük delikli dikişlerden veya içe katlanmamış elbise eteklerinden sakının. Birleşim yerleri düzgün ve kırışıksız olmalı. Çekip esnetmeye gerek kalmadan düz görünmelidir. Elbise etekleri uygun renkte iplikle dışarıdan görülmeyecek bir şekilde bastırılmış olmalı. İyi kalite etek, pantolon ve ceketlerin en az yarı uzunluğu kadar astarları vardır. Şu testi uygulayın. Bir yan dikişi hafifçe kavrayın ve yavaşça yukarı çekin. Eğer dikiş aralarında büyük boşluklar varsa fazla geniş dikişler kullanılmış demektir. Elbise uzun ömürlü olmaz.
Dışını gözden geçirin. Hiçbir yerde gevşek veya sarkık iplik olmamalıdır. Üst dikişlerin hepsi düz ve muntazam olmalıdır. Cepler düzgün durmalıdır, dikişleri de düz olmalıdır. Düğmeler iliklere uygun olmalı kumaşla iyi bir renk uyumu içinde olmalıdır. Etek ve pantolonlar bir kemerle sergilenirse daha çekici hale gelir.
Niye Giyiniriz?
Flügel’in 1930’larda yayınlanan "Giysilerin Psikolojisi" adlı yapıtında giyinmenin temel motifleri açıklanmış. İşte bazıları ;
*Sergileme: Çoğu sosyal durumdan başkasının eli ve yüzü dışında vücudunun fazla bir bölümünü göremeyiz. Vücutla değil giysiler yoluyla yapılan sergilemeye karşılık veririz.
*Sosyal doğruluk: Bir düğünde ne giymemiz gerektiğini biliyorsak kuralları biliyor oluşumuzdan dolayı üstünlük hissederiz.
*Karşı cinsi çekebilmek.
*İffet:Vücudun açıkta kalan yerlerin sosyal ve kültürel geleneklerimize göre utanç verici ve yakışıksız durum oluşturmaması gerekir.
*Cinsel kimlik: Kadınlığımızı ve erkekliğimizi algılama biçimimizi belirler.
*Büyü ve Ruhlardan korunma.
*İyi şans için.
*Dünyanın hiçte dostça olmayan tavrına karşı korunmak için: Üstümüzdekilere sıkıca sarılmanın rahatlatıcılığı fiziksel ve duygusal güvenlik hissi kazanmamızı sağlar.
*Ahlaki tehlikeden korunma.
*Doğa unsurlarından korunma.
*Düşman çevreden korunma.
*Grup kimliği.
*Ulusal kimlik .
*Moda ve antimoda.
*Meslek.
*Yasa gereği.
*Statü.
*Refah.
*Bir silah olarak giyinme.