Roman özetleri

Futbolun Bukalemunları Kitap Özeti

Futbolun Bukalemunları, sıradışı bir futbol kitabı. 1910’dan bugüne Türk futbolundaki sansasyonel transferler; tutku, ihanet, fedakârlık, zirveye çıkış, dibe vuruş belgesel bir film tadında aktarılıyor.

Refik Osmani’den Talat Paşa’ya, Metin Oktay’dan Lefter’e, Şenol-Birol’dan Baba Recep’e, Rıdvan’dan Tanju’ya, Hasan Vezir’den Sergen’e, Tümer’den Rüştü’ye, Emre’den Mehmet Topuz’a pek çok futbolcunun heyecanlı transfer hikâyesi anlatılıyor.
Bir yandan filmi izlerken diğer yandan futbolcuların kaçırılma öykülerini polisiye roman, taraftarların duygularını hüzünlü bir şiir gibi okuyacaksınız.

* * *

Futbolun derinliğini ve entelektüel dünyamızdaki izini, sevgili meslektaşımın neredeyse sosyolojik bir tespitle bağdaştırdığı “Bukalemunlar” ile hissettim. Böyle bir kitaptan haberdardım, ama bilge bir spor duruşu ve akıcı bir roman diliyle keyifli bir tarih yolculuğu yapacağımı bilmiyordum. […]
Bu kitap okuyanın meşrebine göre değişen bir içeriğe sahip. Spor tarihi meraklısı iseniz “cuk” diye oturduğunu düşünebilirsiniz. Spora entelektüel bir tat diye bakıyorsanız bilgilenirsiniz. Ben bu kitabı “ihanetler tarihi” diye okuyanlardanım. Keşke Tarkan’dan daha iyi cümlelerle aşağıdaki halet-i ruhiyeyi tasvir edebilseydim:
“Gün gelir de onun, artık sizinle aynı cephede yer almadığını; ‘tercih’ kullanarak, ‘profesyonelce’ davranarak, kendince haklı sebepleri ve spor dünyasında kabul gördüğü durumlar üzerinden rakibinizin cephesine geçtiğini duyduğunuz an gökdelenin en üst katından düşmüş gibi hissedersiniz kendinizi…”
[…]
Sevgili tribün kardeşim sizi tarih turuna çağırıyor. Bu “renk cümbüşüne” hazır mısınız?

Rıdvan Akar

Üç Büyüklerin İlk Futbolcusu:

Refik Osman Top

1897 İstanbul doğumlu. Türk futbol tarihinin ilk oyuncularından olmasının yanı sıra en önemli özelliği Türkiye’de üç büyük kulüpte de oynamış ilk futbolcu olmasıdır. Beşiktaş’ta doğmuştur. Beşiktaş Valideçeşme’de futbola başlayan Refik Osman Top, yaşadığı dönemde, hem Türk futbolunun hem de Türk basınının en renkli isimlerinden biri olmuştur.

Refik Osmani, futbolu Beşiktaş’a getiren gençlerden biridir. Arkadaşlarıyla birlikte futbolla tanışmaları ve onun Top soyadını almasının hoş bir öyküsü vardır:

“Gençler, bir gün Valideçeşme’de oturuyorlardır. Karşı tepede çıkan yangını fark ederler ve o yöne doğru koşarlar. Maçka Parkı’nın bulunduğu alana geldiklerinde, futbol oynayan İngilizlerle karşılaşırlar. Bu oyunu ilk defa orada görüyorlardır. Gençler onları hayranlıkla izlerken, İngilizlerden biri uzun bir vuruş yapar ve top onların bulunduğu alana gelir. Valideçeşmeli gençler topu alıp kaçar. Artık onların da bir topu vardır ve bu topu en emniyetli gördükleri Refik Osmani Bey’in bahçesine saklarlar.”

Refik Osmani Bey’in daha sonra çıkan Soyadı Kanunu ile “Top” soyadını alması da böyle olur.

Refik Osmani Bey, dönemin amatör ortamında defalarca takım değiştirir. Beşiktaş dışında Progres, İttihat-     spor, Fenerbahçe, İstanbulspor, Altınordu takımlarında oynar. Üç kere Galatasaray’a gider ve sonra tekrar Beşiktaş’a döner.

“Şiir” lakabıyla tanınır. Ayağının burun kısmıyla yaptığı sert vuruşlarla ünlüdür. Penaltı atışlarında 92 penaltıda 91 gol gibi çok yüksek bir yüzdeye sahiptir.

1913-1914 yıllarında Fenerbahçe, 1914-1915 yıllarında Galatasaray, 1915-1921 yıllarında Altınordu ve Union Club, 1921-1922 yıllarında Galatasaray, 1923 yılında Fenerbahçe, 1924 yılında önce Beşiktaş, sonra Galatasaray’da top koşturur. (Cem Atabeyoğlu, Türk Spor Tarihi Ansiklopedisi, 1991.)

Futbol oynadığı dönemin sonunda Top adlı bir dergi de çıkaran Refik Osmani, dönemin spor teşkilatı için yazdığı “Yağma Hasan’ın Böreği” başlıklı yazısından ötürü ömür boyu men cezası alır (1924). 1928’de affedilince Beşiktaş’ta bir yıl daha oynar ve sonra oyuncu olarak futbol hayatını noktalar.

Refik Osman Top, teknik direktörlük de yapmıştır. 1939’dan 1945’e kadar Beşiktaş’a çok sayıda şampiyonluk kazandırır. Ardından spor yazarlığına geçer.

Kenan Başaran, Referans gazetesinde tarihçi Vala Somalı’dan alıntılar yaparak Refik Osman Top ile ilgili şu anılara yer veriyor:

“Mütareke döneminin gizli transferiydi. Altınordu, oradan da Galatasaray’a ve nihayetinde Fenerbahçe’ye gitti. Böylece Top, üç büyüğün formasını giyen ilk futbolcu oluyor.

Refik Osman Top, Altınordu’ya iki teneke zeytinyağı ve bir teneke peynir karşılığı gitmiştir. Bir çuval pirinç karşılığında transfer olduğu da olmuştur.”

Başaran, bu ilginç transferle ilgili olarak şu soruyu soruyor: “Günümüze bir uzun top atalım: Rüştü Reçber, Beşiktaş’a yıllığına 1,5 milyon euroya imza attı. Kaç teneke peynir ettiğini varın siz hesaplayın.”

Vala Somalı’nın Kenan Başaran’a aktardığı bilgilere göre, Refik Osman Top, 1921-22 sezonunda Beşiktaş’a geri dönmüştür. (Tarihçi Cem Atabeyoğlu’na göre, Refik Osman o yılarda Galatasaray’da. Beşiktaş’a dönüşü 1924.) 1924’teki ilk resmî İstanbul Ligi’nde de Beşiktaş ile şampiyonluk yaşamıştır.

Refik Osman Top, 1935-44 döneminde çalıştırdığı Beşiktaş’ı 5 kez üst üste İstanbul Ligi şampiyonu yapmıştır.

Vala Somalı, Şeref Bey’in Galatasaray ve Fenerbahçe’ye niye gittiğini sorduğunda, Refik Osman Top’un şöyle yanıt verdiğini de aktarıyor: “Diğerleri daha popüler.”

Bugün de öyle değil mi? Beşiktaş’ın geleneksel çizgisini terk etmesinde “daha popüler olma” kaygısı yatmıyor mu? (Kenan Başaran, Referans gazetesi, “Ezeli Rakibine Giden Ne İsa’ya Ne Musa’ya Yaranıyor”, 23 Haziran 2007.)

Tarihî kayıtlara göre, Galatasaray ile Beşiktaş takımları arasındaki 85 yıllık rekabette ilk golü, 22 Ağustos 1924’te Beşiktaş’ın 2-0 kazandığı maçta, siyah-beyazlılardan Refik Osman Top atmıştır. Top, siyah-beyazlı takım adına attığı o ilk gol ile derbi tarihine de geçecektir.

Refik Osman Top, 26 Nisan 1957 tarihinde vefat etmiştir.

Related Articles

Korku Kültürü Niçin ‘Mış Gibi’ Yaşıyoruz? Kitap Özeti

Ana Maksim Gorki DETAYLI KİTAP ÖZETİ

Bir Deney Faresinin Sırları – Anne, Beeson Gölü’nde Bir Dinozor Gördüm Kitap Özeti