Roman özetleri

Erzurum Bir İpekyolu Şehri Kitap Özeti

Erzurum, cumhuriyeti kuran şehirdir. 1919 da “Başbar”ın başını kınından çekilmiş bir hançer gibi Mustafa Kemal çekmektedir.

1919 Temmuzunda bir dadaştır Mustafa Kemal Paşa. Hemşehrimiz kabul edip bağrımıza basmışızdır. Solakzade, Kadı Raif Efendi, Kırbaşzade Fevzi Bey, Hüseyin Avni Ulaş, Cevat Dursunoğlu gibi bir dadaştır. Vatanın kurtuluşu için, dadaşlarla kolkola girmiş, Palandökenler gibi omuz omuza Anadolu`nun en yüce şehrinden çift başlı kartal gibi bir başı semada, bir başı arzda durumu değerlendirmiş “Ya İstiklal ya ölüm! ” diye seslenmiştir, Erzurum semalarından

Erzurum Kongresi`ni toplamak için faaliyete geçen ve bunun için çevre vilayetlere davetiyelere gönderen Erzurum`un kahraman evlatları Erzurum`da başlayıp Sivas`ta devam eden ve Ankara Milli bir meclisin toplanmasını sağlayan süreci başlatmışlardır.

Erzurum Kongre Binasında 23 Temmuz`da başlayıp, 7 Ağustos`a kadar süren kongrede adeta bugünkü demokratik toplum yapısının sınırlarını belirleyen kararlar almışlardı. Bu kararların en dikkat çeken hükümlerinden biri *”Kuvâ-yı Miliyeyi etken ve milli iradeyi hâkim kılmak esastır.”* İfadesidir.

Yine tam bağımsızlık fikri Erzurum`dan dünyaya şöyle ilan edilmişti. *”Manda ve himaye kabul edilemez.”*

Erzurumlular ülke bütünlüğüne bağlılıklarını da şu sözlerle dünyaya haykırmışlardı. *”Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür ayrılık kabul
edilemez.”*

Dün söylenen bu sözün bugünde arkasındadır Erzurumlular. Vatanın bölünmez bütünlüğü Erzurumluların vazgeçilmez ilkelerindendir.

ÖNSÖZ
Bu kitap, öğrencilerine yakın tarihi sevdirmek ve onların ilgilerini, araştırma duygularını kamçılamak için 35 senedir tarih öğretmenliği yapan, Erzurum’a sevdalı, ecdadına vefa burcunu ödemeye çalışan bir öğretmenin ders notları, dergi ve gazetelere yazdığı yazılardan bir demettir.
Bu kitap, meraklı bir dimağın tarihin satır aralarında gezinirken aldığı notları sizlere paylaşarak 1919 tarihinde Türkiye Cumhuriyetinin temcilerinin atılmasında emekleri geçen, isimleri unutulmuş kahramanlarına 90 yıl sonra bir vefa borcu olarak hazırlanmıştır.
Bu kitap, akademik bir çalışma değildir; fakat asli ve ilmi kaynaklara dayanılarak popüler tarih tarzında hazırlanmıştır.
Bu kitap hazırlanırken dönemi yaşayan ve hatırlarını yazan şahısların kitaplarına da başvurulmuş, genelgeçer görüşlerin dışında farklı görüşlere de yer verilmiştir.
Bu kitap, Türkiye okurlarına, tarih’in masal olmadığına inanan insanlarıma, öğrencilerime, hemşerilerime, Erzurum Kongresi hatırasıdır.
Bu kitap, Erzurum’un tarihi misyonuna bir kere daha dikkat çekmek, 17 Haziran 1919′da mütevazı bir mektep odasında Erzurum için alınabilecek en önemli kararlardan birisi olan “Erzurum’dan göç edilmeyecektir” andını dadaşların gündemine taşımak için bir vesiledir.
Bu kitap, manda ve himaye kabul etmeyen.
Bu kitap, vatanın bölünmez bütünlüğü için Palandöken dağları kadar dik duran insanların emeklerine saygı için hazırlanmıştır.
Bu kitap, okunmak içindir.
İyi okumalar dileği ile…

Muzaffer Taşyürek
Erzurum2009

BİR İPEK YOLU ŞEHRİ ERZURUM

“Erzurum, destan Anadolu’nun destan şehridir. Erzurum, yeşil Anadolu’mun beyaz şehridir. Erzurum, tarih Anadolu’nun serhat şehridir. “Erzurum, bu hür vatanın zafer tacı” Erzurum âşıkların sazlarında türkü, şairlerin sözlerinde şiirdir. Erzurum, başı Palandökenler kadar dik yiğit İnsanlar yatağıdır. Erzurum bir sevda, Erzurum bir vatan, Erzurum Türk’ün gözbebeğidir.
Erzurum tarihte Türkmenia’nın başkentiydi.
P. Josep de Saint Français, Türkmeniye’nin Erzurum olduğunu yazmaktadır.
Encycipedia Britannica, Asya Türkiyesi’ni beş bölgeye ayırmakta, Turcomania’nın merkezi Erzurum demektedir.
A. Compendius Geographical and Historical Grammar isimli eserde, Asya Türkiye’si yedi kısma ayrılmakta olup, altıncı coğrafi bölüm, Turcomania: Erzurum olarak gösterilmektedir.
Erzurum cacidarların göz bebeği, kartal kanatlı Türkmen akıncılarının subaşı durağı, Ahmed Yesevi dergâhında ruhlarını arındırmış horasan erenlerinin otağıydı.
Tarih boyunca uğradığı onca saldırılara, tahriplere, yangılılara, depremlere rağmen kaleleriyle, medreseleriyle, camileriyle, hanları, hamamları, köprüleri ve çeşmeleriyle adım bası sizi tarihle buluşturan şehirdir, Erzurum.
Arif Nihat Asya’nın İstanbul için yazdığı Erzurum için de geçerlidir.

“Mihraplar, kemerler, kubbeler yapmış
Sultam, çerisi, piri, veziri.
Nesilden nesili götürsün diye
Kanatlar üstünde şanlı TEKBİRİ.”

Erzurum kanatlar üzerindeki tekbirin dünya üzerinde en uzun okunduğu şehirdir. Erzurum sadece gezilmez; Erzurum duyulur, Erzurum yaşanır. Adım adım özümsenerek, adım adım duyumsanarak, sokak aralarında, çarşıpazarında karşılaşacağınız gerçek dadaşları ile sohbetleşerek Erzurum özüm

Dadaşlık

Erzurumluluk bir duruştur Erzurumluluk bir duyuştur. Erzurumluluk yüzyılların içerisinden süzülüp gelen bir hayat tarzının adıdır.
“Haysiyetliliktir, erdemliliktir. Cesarettir, mertliktir; samimiyettir, sadakattir, vefadır; mükemmel ahlâktır; tükenmez bir sevgi ve kârsız bir saygıdır. Erzurumlu, olay ve fikirleri araştırır; insanların ayıplarını asla araştırmaz. Erzurumlu, söylenene bakar, satır aralarının peşinde olmaz. Merttir ama patavatsız değildir. Cömerttir ama müsrif değildir. Yüreklidir ama saldırgan değildir. Samimidir ama ahmak ve aptal değildir. İnançlıdır ama yobaz değildir. Hâsılı Erzurumluluk,

Âşık Veysel Erzurum’u görmemiş; ama ruhunda hissedip ruhunda duymuştur:

Âşıklar diyarı, Erzurum ili, Emrah’ın aşkından tadanlar bilir.
Cennet pınarının zemzem suları, Katre katre suyun yudanlar bilir. Palandöken erken alır güneşi, Kükrer yiğitteri, coşar dadaşı,

Related Articles

Geliş – Ted Chiang

admin

Tüm Yönleriyle Fetih ve Fatih Kitap Özeti

Amcanın Rüyası