Roman özetleri

Edebiyat Teorisi Kitap Özeti

“Bildiğimiz kadarıyla tam bir benzeri olmayan bir kitap yazdık. Bıı, ne gençlerin edebî zevklerini geliştirmek amacıyla yazılmış bir ders kitabı ne de ilmî araştırmalarda kullanılan teknikler üzerine bir incelemedir. Bu kitabın; (Aristoteles’ten Hugh Blair, George Campbell ve Kames’a kadar gelen) şiir sanatı ve retorik kitaplarının, yani edebiyat ve üslup bilgisine dair sistematik incelemelerin veya ‘Edebiyat Eleştirisinin İlkeleri’ diye adlandırılabilecek kitapların bir devamı olduğu söylenebilir. Ancak biz kitabımızda ‘edebiyat sanatı bilgisi’ ve ‘eleştiri’ ile ‘bilim’i ve ‘edebiyat tarihi’ni birleştirmenin peşinde olduk.”

R. Wellek, A. Warren

***

ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜ

Edebiyat Teorisi’nin çevirisine, doktoraya başladığım sıralarda, kendisine çok şey borçlu olduğum rahmetli hocam Mehmet Kaplan’ın isteğiyle 1974′te doktora ön çalışması olarak başlamış, bazı kısımlarını bizzat hocamla gözden geçirmek suretiyle bir veya bir buçuk yılda tamamlamıştım. Doktorayı bitirdikten sonra çeviriyi yayımlamaya niyetlendiğim sırada, eserin 1982 ve 1983 yıllarında iki çevirisi çıktı: Yazın Kuramı (çev. Yurdanur Salman-Suat Karantay), Edebiyat Biliminin Temelleri (çev. Ahmet Edip Uysal). Böylece ben de üzerinde uzun süre çalıştığım ve gerçekten de çok şeyler öğrendiğim bu eserin çevirisini yayımlamaktan geçici bir süre için vazgeçtim. Daha sonra her iki çevirinin baskısının tükenmiş olması, kitabın aranması ve özellikle daha çok üniversitelerin Türk Dili ve Edebiyatı ve Türkçe bölümleri öğrencilerine hitap eden bir çevirinin arzu edilmesi üzerine, yaptığım çeviriyi diğer çevirilerle de yer yer karşılaştırmak suretiyle gözden geçirip 1993′te İzmir’de Akademi Kitabevi vasıtasıyla yayımladım. Bu yayının sonraki yıllarda iki baskısı daha yapıldı.

Bugün baskısı tükenmiş olan çevirinin Türk edebiyatı araştırmalarında sık sık bir başvuru kitabı olarak kullanılması, bazı üniversitelerin Türk Dili ve Edebiyatı bölümü ile Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği bölümlerinde ders kitabı olarak okutulması dolayısıyla yeniden yayımlanması kaçınılmaz bir gereklilik olarak ortaya çıkmıştır.

Bu yeni baskı önceki baskılardan bazı bakımlardan farklıdır. Bir kere çeviri, bu konuda verdiğim derslerde edindiğim tecrübelerin ışığında baştan sona yeniden gözden geçirilmiş, daha açık, anlaşılır ve özellikle terminoloji bakımından daha tutarlı bir hâle getirilmeye çalışılmıştır. Batı edebiyatlarını, bu edebiyatlardan zikredilen örnekleri ve bizim için yabancı olan bazı kavramları çok iyi tanımayan edebiyat öğrencileri ve araştırıcılar için bazı cümlelerde geçen yazar ve eser adlarının ve terimlerin başına veya sonuna açıklayıcı mahiyette kısa ifadeler eklenmiştir. On veya on beş yerde yapılan bu eklemelerin sebebi, metnin daha iyi kavranılmasını sağlama arzusudur. Bunun yanı sıra daha geniş bir açıklama gerektiren yerlerde de bazı eserler, yazarlar, terimler veya kavramlarla ilgili bilgiler sayfa altındaki dipnotlarda verilmek suretiyle okura yardımcı olunmaya çalışılmıştır. Teorik konuları ele alması, çok zengin bir muhtevaya ve yüksek bir bilim seviyesine sahip olması gibi sebepler dolayısıyla kitabın biraz zor anlaşılması, bu gibi açıklamaları kaçınılmaz hâle getirmiştir. Ancak tabii burada hangi hususlarda açıklama yapılacağı, ister istemez izafi bir şekilde tahminlere göre belirlenmiştir. Bu açıklamaları ihtiva eden dipnotların bir kısmında da metinde geçen şiir parçalarının çevirileri bulunmaktadır. Yaptığımız başka bir değişiklik de kitabın sonuna bir dizin koyma imkânının şimdilik olmaması dolayısıyla, metinde yaygın olarak bilinen kısa adlarıyla zikredilen şair ve yazar adlarını, karışmalara meydan vermemek için tam şekliyle yazmak olmuştur.

Burada son olarak beni böyle bir çalışmaya yönlendirip çok şey kazanmama sebep olan aziz hocam Mehmet Kaplan’a duyduğum minnet ve şükranı özellikle belirtmek isterim. Bunun yanı sıra o kadar meşguliyeti arasında çeviriyi baştan sona okuyarak çok yararlı tavsiyelerde bulunan ve bazı düzeltmeler yapan değerli hocam İnci Enginün’e ve yeni şekliyle çeviriyi yayınlamayı kabul eden Dergah Yayınları yetkililerine de samimi teşekkürlerimi sunarım.

Ö. FARUK HUYUGÜZEL
Gazimagosa-2011

*

İLK BASKININ ÖNSÖZÜ

Bu kitaba ad vermek, her zamankinden daha fazla zorluk çıkarmıştır. “Edebiyat Teorisi ve Edebiyat İncelemesinin Metodolojisi” gibi uygun görünen “kısa bir başlık” dahi ağır ve kullanışsız olacaktı. 19. yüzyıl öncesinde olsaydık, bu problemi çözmek kolaydı, çünkü o zamanlarda kitabın sırtına “Edebiyat” sözü yazılırken, içindekileri ifade eden uzun bir başlık kapağın tamamını kaplayabilirdi.

Bildiğimiz kadarıyla tam bir benzeri olmayan bir kitap yazdık. Bu, ne gençlerin edebî zevklerini geliştirmek amacıyla yazılmış bir ders kitabı ne de (Morize’ın Aims and Methods [Amaçlar ve Yöntemler] kitabı gibi) ilmî araştırmalarda kullanılan teknikler üzerine bir incelemedir. Bu kitabın; (Aristoteles’ten Hugh Blair, George Campbell ve Kames’a kadar gelen) şiir sanatı ve retorik kitaplarının, yani edebiyat (belles-lettres) türleri ve üslûp bilgisine dair sistematik incelemelerin veya Edebiyat Eleştirisinin İlkeleri diye adlandırılabilecek kitapların bir devamı nlduğu söylenebilir. Ancak biz kitabımızda “edebiyat sanatı bilgisi” (veya edebiyat teorisi) ve “eleştiri” (edebî eserlerin değerlendirilmesi) ile “bilim”i (“araştırmalar”ı) ve “edebiyat tarihi”ni (teori ve eleştirideki “statiklik”e zıt olarak edebiyatın “dinamik tarafı”nı) birleştirmenin peşinde olduk. Bu kitap. Oskar Walzel’in Gehalt und Gestalt (Davranış ve Şekil). Julius Petersen’in Die Wissenschaft von der Dichtung (Şiir Bilimi) veya Boris Tomaşevski’nin Literary Theory  (Edebiyat Teorisi) gibi bazı Almanca ve Rusça eserlere daha yakındır. Ama yine de Almanca eserlerden farklı olarak başkalarının görüşlerini sadece yeni bir şekilde ifade etmekten kaçındık ve başka bakış açılarını ve yöntemleri dikkate almakla birlikte uyumlu ve tutarlı bir bakış açısıyla yazdık. Tomaşevski’den farklı olarak da kendimizi söz gelişi vezin tekniği (prosody) gibi konularda temel bilgiler vermekle yükümlü saymadık. Almanca eserler gibi eklektik, Rusça eser gibi doktrinci değiliz.

Amerika’daki önceki edebiyat araştırmalarının ölçüleriyle bakıldığında, bu kitapta bizim edebiyat incelemelerinin dayandığı varsayımları belirleyip ifade etme girişimimiz (ki bunun için “olgular”ın ötesine geçmek gerekiyordu) fazla iddialı, hatta “bilimsellikten uzak” bulunabilir; gene çok uzmanlaşmış inceleme ve araştırmaları gözden geçirme ve değerlendirme çabamız sırasında da bunlara tepeden baktığımız düşünülebilir. Uzmanlık gerektiren bu çalışmaları yapanlar, eserleriyle ilgili sözlerimizi muhakkak ki yeterli görmeyeceklerdir. Ancak biz eserleri bütün yönleriyle ve ayrıntılı olarak değerlendirmeyi amaçlamadık: Zikredilen edebî örnekler “delil” değil, sadece bir ömek olmak üzere zikredilmiştir; bibliyografyalar da “seçici” bibliyografyalardır. Kendimizi, ortaya attığımız bütün sorulara cevap bulmakla da görevli görmüyoruz. Bizim için önemli olan, bu kitabın bilimsel araştırmalarda milletler arası olma, doğru soruların sorma ve bir yöntem mantığı (organon) oluşturma açılarından hem kendimiz hem başkaları için temel bir kaynak olabilmesidir.

Kitabın, birbirlerini ilk defa 1939′da Iowa Üniversitesi’nde tanıyan yazarları, edebiyat teorisi ve metodolojisi konusunda büyük bir uyum içinde olduklarını hemen fark etmişlerdi.

Farklı bir arka alana (background) ve yetişme tarzına sahip olmalarına rağmen, her ikisi de edebiyat tarihi araştırmaları ve “fikirler tarihi” üzerindeki çalışmalardan sonra, edebiyat incelemesinin özellikle edebî olması gerektiği anlayışına ulaşan benzer bir gelişme çizgisi izlediler. Her ikisi de “bilimsel araştırmalarda “eleştirenin bağdaşabileceğine inanmakta, “çağdaş” ve eski edebiyat arasında bir ayrım yapmayı da reddetmektedirler.

Yazarlar 1941′de Norman Foerster’ın öncülük edip yayımladığı ortak bir eserin, Literary Scholarship‘in (Edebiyat Bilimi) “Tarih”, ve “Eleştiri” bölümlerine katkıda bulundular. Onlar N. Foerster’ın fikir ve teşviklerine ne kadar çok borçlu olduklarının bilincindedirler. O kadar ki görüşleri hakkında yanıltıcı bir izlenim vermekten çekinmeselerdi kitabı kendisine ithaf ederlerdi.

Kitaptaki bölümlerin üstlenilmesi yazarların daha çok ilgi duydukları konulara göre olmuştur. René Wellek öncelikle 1,2,4-7,9-14 ve 19.; Austin Warren ise 3, 8 ve 15-18. bölümlerden sorumludur. Fakat bu eser gerçek bir ortak çalışma örneğidir. O kadar ki asıl yazarın bu ikisi arasındaki fikir uyuşması olduğu söylenebilir. Terminoloji, ton ve vurgulama bakımlarından yazarlar arasında bazı önemsiz farklılıklar şüphesiz vardır. Fakat onlar yine de iki farklı zihin arasında gerçekleşen bu esaslı fikir birliğinin söz konusu uyuşmazlıkları telafi edeceğini söylemeye cesaret etmektedirler.

Geriye Dr. Stevens ile Rockefeller Vakfı’nın edebiyat bölümüne teşekkür etmek kalıyor. Onların yardımı olmadan bu kitabı yazmak mümkün olmazdı. Ayrıca destekleri ve zaman konusundaki lütufkâr müsaadelerinden dolayı Iowa Üniversitesi rektörüne, dekanlarına ve bölüm başkanına; teşviklerinden dolayı R.P. Blackmur ve J.C. Ransom’a; bazı bölümleri okuyup fikirlerini bildiren Wallace Fowlie, Roman Jakobson, John McGalliard, John C. Pope ve Robert Pen Warren’a ve nihayet kitabın baştan sona yazılışı sırasındaki titiz ve içten yardımlarından dolayı Alison White’a teşekkür ederiz.

Yazarların şükranla anmak istedikleri diğer bir husus da bu kitaba daha önceki yazılarından bazı bölümleri almaya izin verme konusunda bazı yayıncı ve editörlerin gösterdiği anlayıştır, bu konuda (“Mode of Existence of the Literary Work” makalesi için) Louisiana University Press’e ve Southern Review‘un önceki editörü Cleanth Brooks’a; (Foerster tarafından 1941′de yayınlanan Literary Scholarship‘teki “Literary History” bölümünün bir kısmı için) University of North Carolina Press’e; (English Institute Annuals‘da 1940 ve 1941′de çıkan “Periods and Mowements in Literary History” ve “The Parallelism between Literature and the Arts” makalelerinden alınan kısımlar için) Columbia University Press’e ve (Knickerbocker tarafından 1946′da yayınlanan Twentieth-Century English‘teki “The Revolt against Positivism” ve “Literature and Society” makalelerinden alınan kısımlar için) Philosophical Library’ye teşekkür ederiz.

New Haven, 1 Mayıs 1948
RENÉ WELLEK
AUSTIN WARREN

*

İKİNCİ BASKININ ÖNSÖZÜ

İkinci baskı, birkaç düzeltme ve açıklık kazandırmanın, iddialarla bağlantılı bazı hususları ve edebiyat teorisindeki yeni gelişmelere dair birkaç kaynağı eklemenin dışında öz itibariyle ilk baskının tekrarıdır. Bununla birlikte ilk baskıdaki son bölümü (“Lisansüstü Eğitimde Edebiyat İncelemesi” bölümünü) çıkartmayı uygun gördük. Bunun sebebi, 1946′daki ilk yayınından bu yana geçen on yıllık sürede teklif ettiğimiz reformların birçok yerde gerçekleştirilmesinden dolayı bölümün ilgi çekiciliğini kaybetmiş olmasıydı. Bu değişikliklerden başka oldukça önemsiz veya ulaşılması zor kaynakları ayıklayıp, yerlerine son sekiz yılda aynı meseleler üzerinde yazılmış sayısız yazı ve eserden küçük bir seçme koyarak bibliyografyayı günümüze kadar getirdik.

Christmas 1955
RENÉ WELLEK
AUSTIN WARREN

*

ÜÇÜNCÜ BASKININ ÖNSÖZÜ

Kitabın İngiltere’de yeni bir ucuz baskısının çıktığını ve bu düzende İspanyol, İtalyan, Japon, Kore, Alman, Portekiz. İbranî ve Gucerat dillerine çevrilmiş olduğunu öğrenmek benim için memnunluk vericidir. Bibliyografya gene günümüze kadar getirilmiş; metinde ufak tefek düzeltme ve eklemeler yapılmıştır. Fakat üçüncü baskı esasta ikincinin aynısıdır. Bazı noktalarda fikirlerimi geliştirmek veya bunları “Notlar” kısmında atıf yapılan makalelerimde -ki bunlar, Yale University Press tarafından Concept of Criticism (Eleştiri Kavranılan) adıyla 1963′te yayımlanacaktır- daha iyi bir hâle getirmek imkânını buldum. History of Modern Criticism (Modern Eleştirinin Tarihi) adlı kitabım da burada anahatları verilen teorik konumu, -yerine göre ölçüt ve değerlerini gene Edebiyat Teorisi‘nden alarak- daha sağlam bir hâle getirmeye teşebbüs eden bir çalışmadır.

New Haven,Conn., Eylül 1962
RENÉ WELLEK

*

BİRİNCİ BÖLÜM

EDEBİYAT VE EDEBİYAT İNCELEMESİ

Önce edebiyat ve edebiyat incelemesi arasındaki farkı ortaya koymalıyız. Bu ikisi ayrı faaliyetlerdir: Birisi bir yaratmadır, sanattır; diğeri ise tam olarak fen bilimlerine benzer bir bilim değilse bile, bir bilgi edinme şekli veya bir çeşit öğrenmedir. Şüphesiz bu farklılığı ortadan kaldıracak bazı girişimlerde bulunulmuş, söz gelişi edebî eser yazma denemesinde bulunmadan edebiyatın anlaşılmasının mümkün olmadığı, söz gelişi “heroic couplet” nazım şekliyle şiir yazma denemeleri yapmadan Pope’un incelenemeyeceği veya “blank verse” nazım şekliyle* piyes yazmadan Elizabeth devri tiyatrosunun incelenemeyeceği, incelenmemesi gerektiği yolunda görüşler ileri sürülmüştür.* Edebî eser yazma tecrübesi edebiyat araştırıcısı için şüphesiz yararlı olmakla birlikte, araştırıcının yapması gereken, bundan farklı bir şeydir. O, edebî eser hakkındaki yaşantılarını zihnî (entellectual) ifadeler hâlinde ortaya koymak, bu yaşantıları eğer bir bilgiye dönüşecekse aklî olması gereken tutarlı bir plan, tutarlı bir çerçeve içinde vermek zorundadır. İnceleme konusunun aklî olmadığı veya en azından kuvvetli bir şekilde aklî olmayan unsurlar içerdiği doğru olabilir. Fakat bu sebepten dolayı edebiyat araştırıcısı, bir resim veya müzik tarihçisinin, hatta bir toplumbilimci veya anatomi bilgininin tutumundan farklı bir tutum içinde olacak, farklı şekilde davranacak değildir.

Edebiyatla edebiyat incelemesi arasındaki bu yakınlıkların bazı zor problemlere yol açtığı açıktır. Bu problemleri çözme konusunda birtakım yollar öne sürülmüştür. Bazı teorisyenler edebiyat incelemesinin bir bilgi veya bilim olduğunu reddeder ve ortaya koyduğu şeyler bakımından bugün çoğumuza….

—–

* “Heroic couplet”: 17. ve 18. yüzyıl klasik dönem İngiliz şairlerinin, trajedi ve destan tarzındaki uzun şiirlerde çok kullandıkları ve iambic pentameter vezniyle yazrlrnış -mesnevilerdeki gibi- kendi içinde kafiyeli beyitlerden oluşan nazım şekli. “Blank verse”: İngiliz şiirinde 16. yüzyıldan beri özellikle oyunlarda yaygın olarak kullanılan iambic pentameter vezniyle yazılmış kafiyesiz mısralardan oluşan nazım şekli.

* Bu fikir, Stepben Potter’in The Muse in Chains‘inde (Londra 1937) savunulmuştur.

Related Articles

Fazladan Bir Gün Kitap Özeti

Ankara

Temel Ve Sevgilileri – Temel Fıkraları

admin