Bireysel Gelişim

Dost Kazanma ve insanları Etkileme Sanatı Dale Carnegie

İnsanları idare etmenin esasları, sevgilerini kazanmanın yolları ve insanları kolaylıkla değiştirmenin esasları üzerinde durulmaktadır. Ayrıca mutlu bir aile için neler yapılması gerektiği anlatılmaktadır. Herkesin okuması gereken faydalı bir eser.

İnsanlar arası ilişkilerine yeni bir boyut getirmek isteyenler bu kitaptan oldukça istifade edebilirler. Yazar bu kitapta bize birçok metot anlatıyor ve yaşanmış örneklerini de veriyor. Verdiği müsahhas misaller kitabi oldukça akıcı hale getiriyor. Carnegie, Missouri’de tren yoluna on mil uzaktaki bir çiftlikte doğmuş ve 12 yaşına kadar araba-tramvay görmemiştir. Fakat bu çocuk Hong Kong’dan Kuzey Kutbu’na kadar dünyanın dört bucağını dolaşmayı, bütün kurumların yöneticilerine ders vermeyi başarmıştır. Güney Dakota’da sığır çobanlığı yapan bir çocukken, İngiltere’de veliahtın himayesinde konferans veren birisi olabilmiştir.

Carnegie yaptığını söyle açıklıyordu:
‘İnsanların korkularını yenmelerine çalışıyorum. Başarısızlık, korkunun neticesidir. Korkularını yenenler, kendilerine güveniyorlar, atak oluyorlar.

Gün geçtikçe kurslarıma katılanların yalnız etkili konuşmak değil, sosyal münasebetlerden başarı sağlamanın diğer yollarını da öğrenmek ihtiyacında olduklarını gördüm.

Teknik bir meslekte bile başarının % 15 bilgiye, % 85 insanları idare etme sanatındaki maharete bağlı olduğu ortaya çıkmıştır.

Yaşayan meşhurlarla yüz yüze görüşmeler yaptım. Marconi, Roosevelt, Young, C. Gable, Pickford, Johnson bunların arasındaydı.

Yanımda çalışan 314 kişi bana selam bile vermezdi. Beni gördüklerinde yollarını değiştirirlerdi. Simdi 314 düşmanım yerine, 314 dostum var. Çünkü artık onları başaramadıkları ile değil, başarabildikleri ile değerlendiriyorum. Azarlayarak değil, takdir ederek yaklaşıyorum’.

INSANLARI IDARE ETMENIN TEKNIK ESASLARI

1 -Tenkit Çok Tehlikeli Bir Kıvılcımdır
Yıllarca birçok cinayet işlemiş, insanları sindirerek haraca bağlamış, bir sürü soygun yapmış insanlar bile suçlu olduklarına inanmadıklarına göre, sizinle her gün görüşen insanlar, tenkitlerinizin doğru olduğunu hemen kabul edecekler midir? Sert tenkitleriniz bir ise yarayacak midir?

Bütün tenkitler yuvalarından uçan güvercinler gibi yuvalarına dönmeye mahkumdurlar.Tenkit, insanin en çok değer verdiği ‘benliğini’ yaralıyor. O’nun hiddetlenmesine sebep oluyor.

Alman Ordusu’nda hiçbir asker olayın hemen sonrasında şikayette bulunamaz. Önce hiddeti yatışacak, olayı daha soğukkanlı değerlendirebileceği bir zaman geçecek, sonra şikayette bulunabilecektir.

Karisi veya başkaları iç harp sırasında Güney halkı için ağır sözler sarf ettiklerinde Lincoln söyle diyordu: ‘Onları tenkit etmeyiniz. ayni şartlar içinde bulunsaydık, ayni şekilde hareket edebilirdik’.

Related Articles

Çanakkale- Sina Savaşları Bir Erin Anıları Kitap Özeti

KOLAY VE İYİ ÖĞRENME TEKNİKLERİ

Cezaevi Arkadaşım Yılmaz Güney – Çirkin Kral’la Ulucanlar’da Kitap Özeti