O adam. Uzunca sakallı. Elinde kalem; yazan adam. O yaşlı adam. Zamanın en şaşaalı, en gürültülü dönüşümlerinin yaşandığı bir yüzyılda sadece içinin fırtınalarına kulak kabartmış bir münzevi. Koyu zulümlere, katı ayırımlara zemin olmuş bir mekanın ortasından bulanmadan kalbimize akmış bir büyük düşünce ırmağı.
Tolstoy, çok görmüş ve çok yaşamış “bir suskun bilge dede” imajını tamamlar çoğu okurunun dünyasında. Sanki anlatmak için torunlarının sormasını bekliyor gibidir. Onun uzun sakallarına tutunan zamanlar ne kadar eski ve koyu ise, kaleminden beyaz sayfalara düşen notlar bir o kadar yeni ve tazedir. Zihinlerimizde yer eden o yaşlı görüntüsünün aksine, Tolstoy, milliyetin ve mekanın üzerine çıkabilmiş, zamanın ve alışkanlıkların yukarısında durabilmiş, her an değişime hazır, her an dönüşmeye çağıran bir genç sesin temsilcisi olarak dolaşıyor aramızda şimdi…
Kendi çağdaşları da içinde olmak üzere bir çok düşünürden süzerek topladığı sözleri, yılın her gününe yayıyor, yer yer sözlere suskun bilge dedenin üslubunu da katıyor. Her Güne Beş Düşünce, Tolstoy’u sadece bir yazar olarak değil, bir editör olarak, bir seçkiler çalışan bir yayıncı olarak karşımıza çıkarır. Kendisini aydınlatan sözleri, kendi aydınlığı içinde bizlere sunarken, okumayı az da olsa her günün alışkanlığı haline getirmemiz de telkin ediyor.
Giriş
Burada bir araya getirilmiş olan düşünceleri çok sayıda eser ve koleksiyondan aldım. Her birinin sahibini altında belirttim. Ancak alıntıyı yaptığım kaynak, kitap veya eser adına yer vermedim. Kimi durumlarda, orjinal kaynaktan doğrudan çevirmek yerine, söz konusu fikirlerle ilk kez tanıştığım dile yapılmış tercümelerden rusçaya çevirdim. Bu nedenle, bazen yaptığım çeviriler orijinallerinin tıpkısı olmamış olabilir. Alman, Fransız veya İtalyan düşünürlerden fikirler tercüme ettiğimde, orjinale tam olarak sadık kalmayıp, genellikle sözü kısalttım ve anlaması daha kolay bir hale getirdim, bazı kelimeleri ise, bilerek ihmal ettim. Şu halde, okuyucular, okuduktan herhangi bir alıntının Pascal veya Rousseau’nun olmadığını söyleyebilirler, ama bana kalırsa, bu kişilerin düşüncelerini farklı bir şekilde aktarmada herhangi bir yanlış yoktur. Bu yüzden, eğer biri çıkar da, bu kitabı başka bir dile çevirmeyi arzu ederse, ona, ingiliz şair Coleridge ya da Alman filozof Kant veya Fransız yazar Rousseau’nun, ve tüm diğer kişilerin sözlerini, orijinallerine bakmadan, doğrudan benim yazdığım metinden tercüme etmesini öneririm. Bu fikirlerin zaman zaman orijinallerinden farklı olabilmesinin bir başka nedeni de, bir fikri bazen uzun ve karmaşık söyleyişlerin içinden almış olmam, dolayısıyla da, anlam sarihliğini ve bütünlüğü korumak uğruna bazı kelimeleri ve cümleleri değiştirmek zorunda kalmaklığımdır. Hatta, kimi durumlarda, düşünceyi tamamiyle kendi sözcüklerimle ifade ettiğim oldu. Bunu yapmamın nedeni, bu kitaptan amaçlananın, başka yazarlara ait düşüncelerin eksiksiz bir çevirisini sunmak değil, ama farklı yazarların bıraktığı büyük ve münbit entellektüel mirası geniş bir okuyucu kitlesine tanıtmak, ve her zaman ellerinin altında duracak olan bu eseri, kendi içlerinde en olumlu düşünce ve hisleri uyandırması olası günlük okumalar şeklinde sunmak olmasıdır.
Öyle ümit ederim ki, bu kitabın okuyucuları da, onu oluştururken hissetmiş olduğum, ve önceki basımı genişletmek ve geliştirmek için çalışırken yaptığım günlük okumalar sırasında, tekrar tekrar hissettiğim esenlendirici ve yüceltici duygulan bizzat yaşarlar.
Lev Tolstoy, Mart 1908
1 ocak
OKUMAK
Faydasız ya da sıradan çok şeyi bilmektense iyi ve gerekli bir kaç şeyi bilmek evladır.
İhtimal, ne hazineler saklıdır, küçük ve seçkin bir kitaplıkta! Burada, dünyanın tüm uygar ülkelerinden en bilge ve en değerli insanlar, binlerce yıllık çalışma ve bilgeliklerinin sonuçlarından faydalanmamıza izin verirler. En yakın dostlarına dahi açamayacakları düşünceleri orada, en sarih kelimelerle bizler, yani başka bir yüzyıldan insanlar için, durmaktadır. Evet, en iyi kitaplar için, hayatlarımıza konuk olan bu en yüce ruhani basarılar için, şükran duymalıyız.
Ralph Waido Emerson
Sadece zihinlerinizi oyalamak için mevcut olan, çok sayıda sıradan kitap bulunmaktadır. O halde, yalnızca iyi olduğu tartışmasız kabul gören kitapları okuyunuz.
Lucim Ânnaeui Seneca
İlk önce en iyi kitapları okuyun. Sonra, zamanınızın kalmadığını farkedeceksiniz.
Henry David Thoreau
Bilinen zehirli maddeler ile zihin zehri arasındaki fark, zehirli maddelerin çoğunun (adının mide bulandırıcı olmasına fear sılıh, ucuz gazete veya kötü kitap şeklinde harsımıza çıkan zihin zehrinin bazen tehiri olabilmelidir.
2 ocak
İNANMAK
Bilinen peşin hükümlerin en kötülerinden biri, çağımızın, akademisyen diye bilinen kişilerinin çoğu tarafından savunulmaktadır: Bir insanın inançsız yasayabileceği hükmü olasıdır.
Yüzyıllar boyunca, her çağda, her yaşta insanlar kendi varoluşlarının kaynağını, başlangıcım ve nihai amacım bilmek, ya da en azından, bu konuda bir fikir sahibi olmak istemişlerdir. Din bu gereksinimi karşılar ve tüm insanları kardeş olarak birleştiren bağlan netleştirir; insanlara, herkesin aynı kökten geldiğini, yasamdaki görevlerin ve genel nihai hedefin herkes için aynı olduğunu vaaz eder.
Giuseppe Mazini
Bütün dinlerin asıl amacı “neden yaşıyorum, beni çevreleyen sınırsız dünyaya karşı nasıl bir tavır almalıyım?” sorusunu yanıtlamaktır. En ilkelinden en karmaşığına, temelinde bir insanın dünyaya karşı aldığı tavrın tanımının yer almadığı tek bir din dahi mevcut değildir.
Tüm dinlerin merkezinde tek bir birleştirici gerçek vardır Bırakın Persliler taovid giysin, yahudiler takke taksın, hıristiyanlar haç, müslûmanlar hilal taşısınlar. Hatırlamamız gereken bunların hepsinin dış görünüşe dair olduklarıdır. Bütün dinlerin esası “komşunu sev” prensibine dayanır ve Manu, Zerdüşt, Budha, Musa, Sokrat, İsa, Sen Pol ve Muhammed bunu şart koşarlar.
Eutald Flügel
İmansız kişinin yaşadığı bir hayvanın hayatıdır.
3 ocak
BİLGELİK
Gerçek bilgeliğin kurallarını bilenler sevenlerden, sevenler ise uygulayanlardan daha aşağı seviyededirler.
Çin Atasözü
Hiç hatırdan çıkmaması gereken en önemli soru şudur: Doğru olanı mı yapıyoruz? Hayatımız olarak adlandırdığımız bu kısa zaman parçasmdaki eylemlerimiz bizi dünyaya gönderen gücün arzusuyla uyumlu mu? Doğru olanı mı yapıyoruz?
Zorda kaldığımda Tanrı’dan bana yardım etmesini dilerim. Oysa, benim görevim O’na hizmet etmek; O bana hizmet etmekle yükümlü değil. Ne zaman ki bunu hatırlıyorum, yüküm hafifleyi veriyor.
Kaderimiz olarak bize yazılmış olan işleri dürüst ve kusursuz bir şekilde tamamlamak zorundayız. Bir gün melek olmayı umut etmemiz ya da sümüklüböcekten evrimleştiğimize inanmamız bu gerçeği değiştirmez.
John Ruskin
Bir an için hayatınızın amacının sadece kendi mutluluğunuz olduğunu hayal edin hayat bir anda acımasız ve anlamsız bir şeye dönüşüverir. İnsanoğlunun bilgeliğinin gereklerini aklınızın ve kalbinizin size söylediklerini kabul etmek zorundasınız: Hayatın amacı sizi dünyaya gönderen kudrete hizmet etmektir. Bunu idrak ettiğimiz andan itibaren, hayat sürekli yenilenen bir neşeye dönüşür.
4 ocak
KARDEŞLİK
İstemesek de, insanlığın geri kalanıyla olan bağlantımızı hissetmekten kendimizi alamayız. Bizi birbirimize bağlayan, sanayi, ticaret, sanat, bilgi, ve en önemlisi, hepimizin ölümlü oluşudur,
İyi insanlar, yaptıklarının farkında dahi olmadan, birbirlerine yardım ederler. Kötü insanlar ise, bile bile birbirlerinin kuyusunu kazarlar.
Çin Atasözü
Herkes yük altındadır, Hiç kimse bir başkasının yardımı olmadan yasayamaz. O halde, birbirimize, teselli, öğüt ve karşılıklı uyarılarla destek olmalıyız.
İlahi Düşünceler Kitabından
Adem’in bütün çocukları aynı gövdenin uzuvlarıdır. Uzuvlardan biri acı çektiğinde diğerleri de acı çeker. Başkalarının acılarına kayıtsız kalıyorsanız insan olarak anılmayı hak etmiyorsunuz demektir,
Muslih –üd din Saadi
İnsanlık tarihi, insanların giderek daha fazla birleşmeye doğru hareketinden ibarettir.
5 ocak
DİL YARASI
Kelimelerimizin yol açtığı tahribat bazen aşikardır, bazen de göze gözükmez. Ancak, sarf ettiğimiz kelimeler yüzünden ıztırap çekenleri göremiyor olmamız, yol açtıktan tahribatı küçültmez.
Kurşun yarası iyileşebilir, ama dil yarası, asla.
İran Bilgeliği
Kelimelerle suç işlemeyen kişi kâmil insandır. .. Dilin kendi küçük, belası büyüktür. Unutmayın, bir şey ne kadar büyük olursa olsun, onu kül eden küçük bir kıvılcımdır!
James 3:2,5
Başka insanların kötülükleri hakkında konuşulduğunu duyarsanız, bu konuları tartışanların zevkini paylaşmayın, İnsanların yaptığı kötü işlerle ilgili konuşmalara kulak misafiri olduğunuzda, dinlemeye son verin ve duymuş olduklarınızı da unutmaya çalışın. İnsanların faziletleri hakkında duyduklarınızı ise hatırınızda tutun ve başkalarına da anlatın.
Doğu Bilgeliği
Münakaşaları dinleseniz bile iştirak etmeyin.
Nikola Gogol
Diyorum ki; dikkatimi yola vereceğim, dilimle günah işlemeyeceğim.
Mezmurlar 39:1
insanlar arasındaki birliği, sözlerinizle birbirlerine karsı kötü duygular uyanmasına neden olarak bozmaktan kaçının.
6 ocak
KÖTÜLÜK
iyilik yapmaya gayret etmek önemlidir, ama daha da önemlisi kötülükten sakınmaktır.
Kötülükten kaçınmayı yaşamınızda bir alışkanlık haline getirin; o sîzi faziletlerinizde desteklemelidir. İyilikte kesin kararlı olanların alt edemeyecekleri hiçbir şey yoktur.
Lao Tzu
Enerimizin en az yansını boş isteklerinizden kendinizi özgürleştirmede harcayın. Böyle yaparsanız, kısa zamanda çok daha büyük basanlar elde eder ve daha mutlu olursunuz.
Epiktetus’dan
Tanrı herkesi sınar; kimini servet, kimini ise fakirlik ile. Zengin adamın sınavı ihtiyacı olana yardım elini uzatmada, fakir adamınla ise tüm ıstıraplarım hoşnutsuzluk duymadan, tevekkülle kabul etmededir.
Talmud
Doğru adam dediğin öfkesini yenebilendir. O öfke ki en hızlı araçtan daha hızlıdır. Diğerlerinin ise gücü yoktur; dizginleri tutmakla yetinirler.
Dhammapada, bir Budist Bilgelik Kitabı
Tutkularınızı kaç defa yenmeniz gerekse de, vazgeçmeyin. Her deneme tutkunun gücünü zayıflatır, onu alt etmeyi kolaylaştırır.
7 ocak
İYİLİK
İnsanlarla ilişkide iyilik gerek. Bir kişiye karşı iyi değilseniz en önemli vazifenizi yerine getirmiyorsunuz demektir.
Herkese saygı duymak zorundasınız; ne kadar sefil, ne kadar komik olsa da. Unutmayın ki hepimizde aynı ruh yasamaktadır.
Artur Schopenhauer’den
Doğru yoldan uzaklaşanlara karşı zalim olmayın. Afisine, aynen size yapılmasını istediğiniz sebilde, onları teskin etmeye çalışın.
Kutsal Düşünceler Kitabı’ndan
(1) Bugün yapılabilecekleri yarına ertelemeyin. (2) Kendi basınıza yapabileceğiniz bir şeyi bir başkasından istemeyin. (3) Kibir, yiyecek, içecek, barınak veya giysiler için lazım olanın toplamından daha pahalıya mal olur. (4) Bunca ıstırap çekmemizin nedeni, şimdi olanı değil, gelecekte ne olabileceğini düşünmemizdir. (5) Kontrolünüzü kaybettiğiniz anlarda, bir şey yapmadan ya da söylemeden önce 10′a kadar sayın. Eğer hala sakinleşmediyseniz 100′e kadar sayın; yine de sakinleşmediyseniz, o zaman. 1000′e kadar sayın.
Thomas Jefferson’dan
Bir insan ne kadar iyi huylu ve düşünceli olursa, başkalarında o kadar fazla dostluk bulur.
iyilik yaşamımızı zenginleştirir, iyilik ile gizemli şeyler aydınlanır, zor şeyler kolay, somurtkan şeyler neşeli oluverir.