Recaizade Mahmud Ekrem
Recaizade Mahmud Ekrem Kimdir, Hayatı, Eserleri Hakkında Özet Kısa Bilgi
İstanbul’da doğan Recaizade Mahmud Ekrem, sağlığı bozulunca öğrenimini yarıda bırakarak Hariciye Mektebi kalemine girdi (1862). Çeşitli devlet dairelerinde önemli görevlerde bulundu; Mülkiyede (1878-1880) ve Galatasaray Sultanisi’nde (1880-1887) edebiyat dersi verdi. Temyiz Mahkemesi üyeliği, Tanzimat Dairesi reisliği (1898), Evkaf ve Maarif nazırlığı (1908), Ayan üyeliği yaptı.
Önceleri divan edebiyatı anlayışına uygun şiirler yazan Recaizade Mahmud Ekrem, Namık Kemal Avrupa’ya kaçtıktan sonra Tasvir-i Efkar’ı yönetti. Eski edebiyat anlayışını savunan Muallim Naci’yle giriştiği kalem tartışmasıyla, Edebiyatı Cedide’nin doğmasına katkıda bulundu. Tevfik Fikret, Halit Ziya, Cenap Şahabeddin’in, Servet-i Fünun çevresinde toplanmasını sağladı.
R.M. Ekrem, şiir, roman, öykü, tiyatro, eleştiri türlerinde yapıtlar vermiş, bir kuramcı olarak da edebiyatın yenileşmesinde önemli rol oynamıştır. Şiirlerinde ölüm ve aşk temalarını işleyen, özellikle de oğlu Nijad’ın ölümünden duyduğu acıları dile getiren yazar, ünlü yapıtı Araba Sevdası Yahut Bihruz Bey’in Aşıklığı’nda (1898), Batı hayranlığının İstanbul yaşamına yaptığı olumsuz etkileri eleştirir. Öteki yapıtları arasında Nağme-i Seher (şiir, 1871), Yadigâr-i Şebab (şiir,- 1873), Zemzeme (şiir, 1883-1885), Nijad Ekrem (şiirler ve düzyazılar, 1911), Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi (öykü, 1889), Şemsa (öykü, 1895), Afife Anjelik (oyun, 1870), Vuslat Yahut Süreksiz Sevinç (oyun, 1874), Çok Bilen Çok Yanılır (oyun, 1914) sayılabilir.
Recaizade Mahmud Ekrem Hayatı, Eserleri