Bu yapıt Tanzimat edebiyatı döneminde yazılmıştır ve ilk edebi roman örneği sayılır, iyi bir öğrenim görerek yetişen, varlıklı bir genç olan Ali Bey’in düşmüş bir kadın olan Mahpeyker’le kurduğu yanlış ilişki anlatılmaktadır. Namık Kemal‘in romantizmin etkisiyle yazdığı İntibah, döneminin kadın – erkek ilişkileri, aile ve ahlak anlayışı dile getirilmiştir.
Ali Bey, varlıklı bir ailenin tek oğludur. İyi bir eğitim görür, 10 yaşına gelinceye dek birkaç dil öğrenir. Ama aldığı bilgilerin kişiliğinin gelişmesinde pek de etkisi yoktur. Yirmi yaşlarında iken babasını kaybedince, keyfine göre yaşamaya karar verir. Çamlıca’da bir gezinti esnasında, çok güzel bir kadınla tanışır. Namuslu sandığı bu kadın, aslında yosmanın biridir. Bu kadının adı ise Mehpeyker’dir. Suriye’de kötü işler yaparak zenginleşmiş Abdullah Efendi isimli yetmiş yaşlarında, çiçek bozuğu çirkin bir yaşlı adamla dost hayatı yaşamaktadır. Oğlunun böyle kötü bir kadına aşık olmasına üzülen annesi, Ali Bey’in mutlulu olabilmesi için, eve Dilaşup isminde güzel bir cariye getirir. Ancak hala oğlunu bu kadının aşkından kurtaramaz. Ali Bey bir gün, yalıya gider, ancak Mehpeyker’i evde bulamaz; Mehpeyker, dostu olan Abdullah Efendi ile görüşmeye gitmiştir. Bütün gün bekler, ertesi sabah eve dönen Mehpeyker‘le kavga eder. Ayrılırlar. Ali Bey zaman geçtikçe Dilaşup‘a ısınmaya ve ondan hoşlanmaya başlar Mehpeyker her şeye izin veren ihtiyar dostu Abdullah Efendi ile bir plan yapar. Dilaşup’u hamamda gören kadınlardan vücudundaki benleri öğrenir. Bazı adamlar ağzından bunu Ali Bey’e duyurur. Ali Bey büyük bir öfkeyle Dilaşup’u döver, Kendisi de buna dayanamayarak yatağa düşer. Bu olay üzerine Dilaşup’u bir esirciye satarlar. Ama kızı Mehpeyker satın alır. Mehpeyker, Dilaşup’un ahlakını bozmak için çok uğraşırsa da bunu başaramaz. Ali Bey, kendisini artık tamamen sefahate verir, servetini tüketir, annesi bir kira evinde sefalet içinde ölür. Böyle iken, Mehpeyker’e dönmez. Ali Bey’i tekrar ele geçiremeyen Mehpeyker, çıldırır. Ali Bey’i öldürmeyi planlar. Hile ile Ali Bey Üsküdar’da bir bağ evine eğlence için çağırılır. Mehpeyker cariye Dilaşup’u da oraya götürür. Dilaşup, Mehpeyker’in konuşmasından Ali Bey için hazırlanan tuzağı öğrenir. Olup, bitenlerden habersiz davete gelen Ali Bey’e her şeyi anlatır. Genç adam pencereden çarşaf yardımıyla inerek oradan kaçar. Karakola gider. Bu sırada Ali Bey’in paltosunu giyerek bekleyen Dilaşup, Ali Bey zannedilerek bıçaklanıp öldürülür. Zaptiyelerle dönen, Ali Bey ise sinirden kendisini kaybederek Mehpeyker’i öldürür. Hapsolunur. Yaşaması sürünmek olur. Ziyan olan hayatına acır ve bu son pişmanlıktır. Çocukluğunun, gençliğinin o güzel ve temiz zamanlarına geri dönemez.