KİTABIN ADI :CUMBA’DAN RUMBA’YA
KİTABIN YAZARI :PEYAMİ SAFA
YAYIN ADI VE ADRESİ :
BASIN YILI : 1997
1.Kitabın Konusu :
Kitap,Cemile adındaki genç ve güzel bir kızın,kötü yaşamından,bir anda Tahsin adındaki zengin bir adama rastlayarak kurtuluşunu ve birbiri ardına gelişen ilginç olayları konu almıştır.
2.Kitabın özeti :
“Cemile,dikine doğru konuşan,aklına geleni söyleyen ve çok güzel bir kızdır.Bir gün karaköy’de tramvayda parayı öderken ,para üstünü alamaz ve ağzına geleni söylemeye başlar. O sırada orada bulunan Tahsin bey(elli yaşında ,kibar kılıklı bir adm)duruma el koyarak paranın üstünü Cemile’ye verir ve Cemile ile tanışır.Tahsin Bey çok zengin bir adamdır.Cemile’nin evine ertesi gün balo biletleri gelir.Balo Beşiktaş iskele Gazinosunda olacaktır.Cemile’nin ablası Şahende ,uzun boylu ,sarışın,yüzünün derisi cigara kağıdı kadar ince ve beyaz,boynunun mavi damarları görünen zayıf ve sinirli bir kadındır.Baloya oğlu Altay’ıda götürmeyi düşünür.Altay,yedi aylık,emzikli,kundakta bir çocuktur.Fakat Cemile Altay’ın gelmesine sinirlenmektedir,ama şahende’ye bir türlü anlatamaz.Cemile ile Şahende baloya kundaktaki çocuğun gidip gitmeyeceği hakkında bir bilgiye sahip olmadıklarından sağa sola ,konu komşuya sorarlar ve tüm mahallede tartışma konusu olur bu durum.En sonunda halkın sözünü dinlediği Hacı Kamil Bey,edebini,terbiyesini,muhafaza etmek şartıyla,hamile,emzikli,emziksiz,evli,bekar,kundakta yahut ihtiyar,genç,çoluk,çocuk,herkesin gidebileceğini söyler.
Eve dönerken ,evin selamlık tarafına yeni taşınan kiracıları görürler ve Cemile kiracının genç oğlu ile göz göze gelir.Cemile “şirin bir oğlana benziyor!”der.
Birkaç gün sonra Cemile Tahsin Bey’e gitmeye karar verdi ve o gün Tahsin Bey’le sinemaya gittiler.Sinemada Cemile Tahsin Beyin evli olduğunu öğrendi.
Cemile Tahsin Bey’in dediği gibi Taksim’de şöyle dayalı döşeli bir apartmanda metreslik hayatı yaşayacak olursa annesinin yüreğine inecekti.Biliyorduki bu ev bir yangında yanacak olursa sigortadan alacakları para üstüne mücevherlerin parasınıda katarak bir apartman almaya annesini razı etmek daha kolaydı.Cemile bundan emindi;hatta o kadar emindiki,bunun için eve ateş vermeyi,annesinin mücevherlerini çalıp satarak zorla Onu buradan çıkarmayı düşünüyordu.
Gece yatsı ezanında annesiyle ablası yattıktan sonra Cemile sokağa çıkıp,evin dört tarafını dolaşırken kiracının bölüğünün lamba ışığını gördü ve içeriden genç erkek kahkahaları duydu.Kulağını kanada yaklaştırarak dinledi.Kendisi hakkında Selim birçok şey anlatıyordu.Cemile hayatında hiç güzelliğini bu çeşit tarif edene rast gelmemişti.
Cemile bir bahanesini bularak o gece Selim’le konuşarak tüm olanı anlattı ve evi yakmak istediğini söyledi.Selim’den yardım isstedi.Selim sigortadan para almayacağını söyleyince Cemile vazgeçti.
Cemile Tahsin Bey’den balo için aldığı biletlerden birisini Selim’e verdi ve gelmesini istedi.
Balo günü gelmişti.Cemile,Tahsin Bey’in aldığı esvabı giyince çok güzel olmuştu.Girişte ve girdikten sonra Altay başbelası oldu ve annesi Şahendeyi reail etti.Baloya Slimde gelmişti.Üzerinde siyaha boyanmış adi bir elbise vardı.Cemile Tahsin Bey’I atlatarak Selim’le dans etti.Bunu kıskanan Tahsin Bey,Cemile yokken Selim2e bazı sorular sordu ve aralarında tartışma çıktı.Sonuçta Cemile herşeyi anlattı.
Cemile Tahsin Bey’I bırakarak Selim’le evlenmeyi planladı.Fakat,bir gün Selim’den babasının hapse girdiğini ve belli bir miktar para gerektiğini duyunca Selim’e bulabileceğini söyledi ve Tahsin Bey’den paraya karşılık onlarda kalmayı kabul etti.Bu sırada Tahsin Bey,Nail adındakikişinin kendi dava açması nedeniyle hapse girdiğini Cemile’ye söyleyerek O’nu hapisten çıkarır ve Cemile ailesi ile Tahsin Bey’le yaşamaya başlar.
Aradan günler geçer,Tahsin Bey Cemile’ye hiç dokunmaz,O’na kültür hocaları tutar.Cemile,bütün bu hocalara ağzına geleni söyleyerek evden kovar.Bir gün Tahsin Bey,Memduh Bey,Lili ve Fazlı ,Ayetullah isminde birilerini eve getirir.Cemile bu kişilerden pek hoşlanmaz ve Tahsin Bey , birkaç gün sonra Prensesin davet vereceğini ve oraya davetli olduklarını söyler.Tahsin Bey,Prensese Cemile’nin bir şair olduğunu söyler.Davette bir çok ilginç olay birbirini izler.Cemile’nin şiirler okuması,Prensesin Cemile ile çok yakın olması…Sonuçta Cemile’yebir telefon gelir.Arayan annesidir.Eski oturdukları Karagümrük’te yangın çıktığını ve tüm mahallenin evsiz barksız kaldığını haber verir.Cemile ,olya çok üzülür ve tam şiir okuyacakken tüm olayları anlatır.Tahsin B’I,Memduh Bey’I,hayatını,yangını…Bunun üzerine Prenses Cemile’ye para yardımında bulunacağına söz verir.
Cemile,hemen daveti terkederek ,Kragümrüğe gidip müjdeyi tüm mahalleye haber verir ve cebindeki paraları vererek bu gecelik idare etmelerini söyler.
Bu olaydan sonra Tahsin Bey tüm gerçekleri Cemile’ye anlatır.Çok önceden bir kızı olduğunu,trafikik kazasında kaybettiğini,Cemile’yi kızı gibi gördüğünü,Şahende’yi sevdiğini,Şahende’ninde O’nu sevdiğini ,herşeyi…
Ve bir gün Selim’in babası Nail Bey,Cemile’yi ziyaret eder.Selim’in çok ağır hasta olduğunu , bu yüzden doktorların yurtdışına gitmesini gerektiğini,ancak bu şekilde iyileşebileceğini söyler.Ama ,Cemile buna karşı çıkar.
Selim’I kendisinin iyileştirebileceğine inanır ve inandığı gibi de bunu başarır.Sonuçta üç düğün birden olur.Memduh Bey-Nahide,Tahsin Bey-Şahende ve Cemile-Selim.Herkes deli Cemile’nin hepsinden akıllı olduğunu o gece öğrenir.
3.Kitaptaki Olayların ve Şahısların Değerlendirilmesi :
Karagümrüklü Cemile:Olyların ana kahramanıdır.Dik başlı ve açık sözlü,güzel bir kızdır.
Tahsin Bey:Zengin ve kibar,elli yaşlarındadır.
Asiye Hanım:Cemile’nin annesidir.
Saraç İbrahim Efendi:Cemile’nin babasıdır.
Selim:Cemile’nin evine taşınan kiracının oğludur.Cemile ile evlenir.
Halime:Selim’in yengesidir.
Nail Bey: Selim’in babasıdır.
Nahide:Selim’in eski kız arkadaşıdır.
Şahende:Cemile’nin ablasıdır.
Altay:Şahende’nin çocuğudur.
Mebrüke:Thsin Bey’İn kızıdır.Vefat etmiştir.
Nusret:Mebrüke’nin erkek arkadaşıdır.
4.Kitap Hakkındaki Şahsi görüşler :
Kitap,gerçekten çok akıcı bir üsluba sahip.Kitabın birkaç sayfasını okuduktan sonra,kitabı bitirene kadar içinize bir merak doğuyor ve kısa bir sürede kitabı bitiriveriyorsunuz.Ayrıca;kitap içerisindeki birçok kelime sayesinde,kelime bilgimiz artıyor.Sonuçta,herkese bu kitabı okuyarak benim haklı olduğumu anlamalarını istiyorum.
5.Kitabın Yazarı Hakkında bilgi :
Peyami Safa Istanbulda 1899yılında dogdu .Servet-i Fünün sairlerinden Ismail Safanın ogludur,iki yasında iken ,Sivasda sürgünde bulunan babasını kaybetti (1901).Dokuz yasında iken sag elinin ekleminde kemik hastalıgının baslaması,13yasında ikende hayatını kazanmak zorunda kalması yüzünden düzenli okul ögrenimi göremedi ,kendi kendini yetistirdi.Birinci dünya savası yıllarında ögretmenlik yaptı.(1914-1918)Bu yıllarda biryandan da edebiyatla ilgileniyordu.Biri yerli ve Kopanlıklar Kıralı adlı (1913) diseri ceviri ve Üc Kardes adlı(1918) birer hikayelik iki kücük kitap cıkarıyor,Fagfur (1918) v.b. gibi sanat dergilerinde hikaye cevirileri ve makaleleri yayımlanıyordu.Savas sonunda ,kardesinin istegiyle memurluktan ayrılıp basın hayatına atıldı cıkardıkları Yirminci Asır adlı bir aksam gazetesinde Asrın Hikayeleri genel baslıgı adı altında halk için gazete hikayeleri yazdı. İlk otuz kırktanesi imzasız yayımlanan bu hikayeler o zaman cok begenildi ;yazar devrin ileri gelen bazı sanatcıları ( Yakup Kadri Karaosmanoglu ,Yahya Kemal Beyatlı,Omer Seyfettin v.b.) tarafından tesvik edildi.O tarihten sonra yalnız gazetelerde calıstı fıkra ,makale ve roman yazarı olarak genis bir üne ulastı.Bu arada Kultur Haftası (1936)ve Turk Düsüncesi (1953-1960) adlı ikide dergi cıkardı Ikıncı Dunya Savası yıllarında kendini Fasizm akımına kaptırdı ;savas sonrasında calıstıgı parti gazetelerine göre ikide bir agız degistirerek siyasal bir dengesizlik icinde bocaladıgı, genellikle gerici bir takım görüslerin savunuculugunu yaptı.Atatürk ün saglıgında Türk Inkılabına Bakıslar(1938) adlı bir kitap yazmısken Atatürk ün ölümünden sonra devrin düsmanı bir yol tutu. Oglu Merve Safa&rsquoyı kaybettikten 3ay sonra 15 haziran 1961 de Istanbul da öldü.