Yazar  : Dale CARNEGIE
Yayınevi  : Sistem Yayıncılık
 
BİRİNCİ  KISIM: TEMEL BECERİLER EDİNMEK
“Ayağa  kalkıp konuşamaya çağrıldığım zaman; öylesine çekingen, öylesine korkmuş  oluyorum ki saydam düşünemiyorum; yoğunlaşamıyorum, ne söyleyeceğimi  unutuyorum.” Bu sözler tanıdık değil mi? Bu kitap yukarıda ki sorunların  üstesinden etmeniz için hazırlandı. Size bu kısımda dört yararlı noktadan  bahsedilecek. 
A)  Başkalarının Deneyiminden Yararlanmak
Merhum  David M. Goodrich, Goodrich Company’ nin yönetim kurulu başkanı, bir gün iş  yerime geldi. Hayatı boyunca katıldığı toplantılarda korkmadan bir konuşma  yapamadığından bahsetti. Gelme sebebini de şöyle açıkladı; benim özel  hesaplarımı tutan bir muhasebecim var, her sabah büromdan geçerken boynunu yere  eğer tek kelime söylemden geçerdi. Şimdi omuzları dik, güleryüzlü ve selam  vererek geçiyor. Öğrendim ki değişikliğinin sebebi sizin kursunuza gitmesiymiş,  onun için buradayım. Mr. David üç aylık kurs sonrası bir toplantıda üç bin  kişinin önünde teklemeden onbir dakika konuşabildi. 
B)  Amacınız Sizden Önce Gelsin
Hemen  her konuda, sizi, konuya tutkunuz kurtaracaktır. Bir konuda kaygılıysanız ona  ulaşırsınız. Şimdi, dinleyicilerin konuşmak için sizi çağırdığını düşünün.  Kendinizi güvenle öne çıkarken görün, siz başlarken oda üzerine çöken sessizliği  dinleyin. Anlatırken seyircinin sizi dikkatle dinlediğini duyumsayın. Toplantı  bittiği zaman dinleyicilerden kimilerinin kutlamalarına ve taktir sözcüklerini  duyun. İnanın bana, bu, kendi içinde büyüleyicidir ve asla unutulamayan bir  coşkudur.
C)  Aklınızı Başarıya Verin 
Julius  Sezar, Gal’den Manş’a yelkenlileriyle geçip lejyonlarını şimdiki İngiltere’ye  çıkardığı zaman başarısını garantiye almak için savaşçılarını Dover’ in kalker  uçurumları kenarında durdurduğu; ve onlar altmış metre aşağıdaki dalgalara  bakarken kızıl yangın alevlerine gemilerini bitirdiğini gördüler. Böylece onlara  kalan; ilerlemek fethetmek ve başarmaktı. Bu ölümsüz Sezar’ın ruhuydu. Dinleyici  korkunuzu yenmek için yola çıktığınızda sizinkiler de neden öyle olmasınlar ?  Olumsuz düşüncelerinizin her parçasını ateşe verin ve kendinizi başarmaya  kilitleyin. 
D)  Her Fırsatta Pratik Yapın 
Konuşma  fırsatı her yerde vardır. Örgütlere konuşma gerekseyeceğiniz görevlere gönüllü  olur. Yalnızca bir öneriyi desteklemek için de olsa halk toplantılarında ayağa  kalkıp fikrinizi savunun. Konuşma, konuşma ve yine konuşma yapmadan, nasıl bir  ilerleme yapacağınızı bilemezsiniz. Bernard Shaw Güzel konuşmayı paten öğretmeye  benzetmiştir. Defalarca budala durumuna düştükten sonra ayağa kalkıp tekrar  denemek işin sırrıdır
İKİNCİ  KISIM ÖZGÜVENİ GELİŞTİRMEK 
A)  Topluluk İçinde Konuşma Korkusu Üzerine Gerçekleri Öğrenin
Topluluk  içinde konuşma korkunuzda tek olmadığınızı aklınızdan çıkarmayın. Bir anda gelen  korkunun belli bir bölümü faydalıdır. Bir çok profesyonel konuşmacı, bir anda  gelen korkuyu hiçbir zaman yitirmedikleri konusunda bana güvence vermişti.  Toplum içinde konuşma korkumuzun başlıca nedeni, yalnızca alışık  olmamamızdandır.
B)Özel  Olarak Hazırlanma 
“Kusursuz  hazırlık” derken konuşmanızı ezberlemeyi kastetmiyoruz. Konuşmamızı kelime  kelime ezberlersek, dinleyicilerimizle karşılaştığımız zaman belki de  unutacağız
Unutmasak  bile ezberlenmiş bir konuşmayı belki de mekanik bir biçimde sunacağız. Çünkü  yüreğimizden değil belleğimizden konuşmuş olacağız. Ayrıca düşüncelerimizi  önceden derleyip toparlamamız, onlar hakkında olgunlaşıncaya kadar düşünmeliyiz.  Konuşmamızı düzene soktuktan sonra ilk önce arkadaşlarımıza ve etrafımızdakilere  yinelememiz bizi acemilikten kurtarır. 
C)  Kendinize Güvenin
Kendinizi  konunuzun önemine inandırmalısınız. Konuşmanızı yaparken dikkatinizi altüst  edebilecek olumsuz uyarılardan uzak tutun. Örneğin dilbilgisi yanlışları  yaptığınızı ya da ortasında bir yerdeyken birdenbire konuşmanızın sonuna  geldiğinizi düşünmek, güveni başlamadan yok edebilecek bir yanılsamadır. Öteki  konuşmacıların ne dediklerine yoğunlaşın, dikkatinizi onlara verin anlık  korkunun işlemesine olanak vermeyin. Kendinize konuşma kararlılığı verin ve bu  konuşmayı yapmak için dinleyicilerden daha nitelikli olduğunuzu düşünün.  Kendinizi en yüksek noktanıza çıkarın, dosdoğru dinleyicinizin gözlerine bakın  ve her biri size borçluymuş gibi güvenle konuşmaya başlayın.  
ÜÇÜNCÜ  KISIM KOLAY VE ETKİLİ YOLDAN ETKİLİ KONUŞMAK
A)  Baştan Sona Deneyim Ya Da İncelemeden Söz Etmeyi Hak Ettiğiniz Konuda  Konuşun
Yaşamın  onlara öğrettikleri konusunda konuşan konuşmacılar dinleyicilerinin dikkatini  sürdürmekte asla başarısız olmazlar. Onlar haberlere susamışlardır onlara baş  yazı vermek, havada uçan terimlerle bahsetmek sıkıcı olur. Örneğin özgürlük  uğrunda savaşılacak kadar kutsal bir şey midir?Bunu anlatırken felsefi ilkelerin  yerine canlı hikayeler -mümkünse bizim yaşadıklarımız-kullanılmalıdır.  Konuşmalarınızda konularınızı tabanınızdan seçmeye gayret edin. Gençlik  yıllarınız, hobileriniz, ilerlemek için gayretleriniz özel bilgi alanlarınız her  zaman dinleyici bulacak konulardır.
B)Konunuz  Hakkında Coşkulu Olun 
Burada,  topluluk içinde tartışılacak nitelikte olduğunuz sandığınız konuların  uygunluğunu saptayacak bir soru var: Eğer biri kalkar bakış açınızın yanlış  olduğunu söylerse, konuşmayı savunma konumu içinde aynı içtenlikle sürdürebilir  misiniz?Yapabilirim diyorsanız sizin için doğru konuyu seçmişsiniz  demektir.
C)Konuşmanızı  Dinleyicilerinizle Paylaşmaya İstekli Olun
Konuşma  iyi hazırlanmış olabilir; konuşmacıyı coşturan bir konuda olabilir; ama tam  başarı için başka bir etken, konuşmanın onun anlatım biçimiyle verilmiş olması  lazım. O, dinleyicilerine söylediklerinin onlar için önemli olduğunu duyumsatmak  zorundadır. Ünlü her halk konuşmacısında satıcılık, vaizlik vardır. Etkili  konuşmacı kendine değil dinleyiciye odaklanmıştır. Konuşmasının başarılı yada  başarısız olduğuna kendininkinde değil, onu dinleyenlerin yüreklerinde ve  kafalarında karar vereceğini bilir 
İKİNCİ  BÖLÜM: KONUŞMA, KONUŞMACI ve DİNLEYİCİ 
DÖRDÜNCÜ  KISIM: KONUŞMAYA HAK KAZANMAK 
A)  Konunuzu Sınırlayın
Konunuzu  bir kez seçince, atılacak ilk adım kapsamak istediğiniz alanı belirlemek ve  sınırlarını hemen saptamaktır. Açık alanları kapsama yanlışına düşmeyin. Beş  dakikadan az sürecek kısa bir konuşmada, bütün bekleyeceğimiz bir yada iki ana  noktaya değinmektir. Otuz dakikanın üzerinde, daha uzun bir konuşmada, dört ya  da beş ana düşünceden daha çoğunu kapsamayı deneyen az konuşmacı daha başarılı  olur.
B)  Yedek Gücünüzü Geliştirin
Yüzeyde  seken bir konuşma yapmak olayların dibini kazan bir konuşma yapmaktan daha  kolaydır. Ama kolayı alırsanız dinleyici üzerinde az etki bırakmış olursunuz.  Konunuzu sınırladıktan sonraki adımınız konuyu daha iyi kavrayabilmek için  kendinize sorular sormaktır.” Buna neden inanıyorum? Olay nasıl olmuştu?” gibi  sorular dinleyicinizi dik oturtacak ve dikkatlerini  toplayacaktır.
C)  Konuşmanızı Açıklayıcı Örneklerle Donatın
Konuşmalarınızı  insancıllaştırın. Başarıdan bahsedecekseniz soyut kavramları ağzınızda  gevelemeyin. onlara sizin başardıklarınızdan bahsedin. İsim olarakta  bahsedebilir ya da gerçek şahıslara isim takabilirsiniz Mr. James..vb.  Ayrıntılarınızı atlamamaya çalışın ve ayrıntılarla ilgili yeterince bilgi verin.  Yeterince bilgi verip vermediğinizi Ne zaman? Nasıl? Niçin?  Nerede? ve Kim? sorularını sorarak öğrenebilirsiniz.  
D)Tablolar  Çizmenin Alışılmış Somut Sözcüklerini Kullanın
Dinlenmesi  kolay olan konuşmacı, gözlerinizin önünde yüzen görünümler hazırlayan  konuşmacıdır. Bulanık, basmakalıp renksiz simgeler dinleyiciyi uyuklamaya  hazırlar. Atasözlerinin de görsel etkiye dayandığını hatırlatmakta fayda var.  “Tilki gibi kurnaz”, “Taş gibi sert” 
BEŞİNCİ  KISIM: KONUŞMAYI DİNLEYİCİLERLE PAYLAŞMAK
A)Sizi  Dinleyenlerin İlgi Duyduğu Terimlerle Konuşun
Kendinize,  konunuzun, dinleyicilerinizin sorunlarını çözmekte ve amaçlarına erişmekte  onlara yardımcı olacak hangi bilgileri içerdiğini sorun .Sonra onlara bunu  göstermek için ilerleyin ve onların tam ilgisini kazanın. Bir muhasebeciyseniz  ve “vergi vergi iadenizden elli doları nasıl kurtaracağınızı göstereceğim” gibi  birşeyler söyleyerek başlarsanız ilgiyle dinleyecek dinleyiciler elde edeceğiniz  kesindir.
B)  Dürüst, İçten Değerlendirme Yapın
Dinleyiciler  bireylerden olmuştur ve bireyler gibi hareket eder. Açıkça eleştirilen dinleyici  bundan hoşlanmaz. Yaptıkları övgüye bir şeyi değerlendirdiğinizi gösterin ve  yüreklerine girmek için bir pasaport kazanın. “Buradakiler şimdiye kadar  seslendiğim dinleyicilerin en anlayışlısı” gibi cümleler dalkavukça olduğundan  dinleyicide kızgınlık yaratır.
C)Kendinizi  Dinleyiciyle Özdeşleştirin
Olabildiğince  hızlı ilk cümlelerde, seslendiğiniz grupla dolaysız bir karşılıklı ilişki  belirtin. Konuşması istenen kişi olmaktan kıvanç duyduğunuzu belirtin.  Seyircilerle iletişim yollarını açmanın başka bir yoluda dinleyicilerinizden bir  kaçının ismini bilin. Bu şekilde dinleyicilerle diyalog oluşturmuş olursunuz.  
D)Dinleyicinizi  Konuşmanıza Ortak Edin
Biraz  gösteri yaparak her sözcük üzerinde durmasını sağlayabildiğiniz bir dinleyici  oldumu hiç?Bir noktanın açıklanmasında seyirciden yardım isterseniz ilgide  dikkate değer bir artış olacaktır. Dinleyici olduklarının farkına varılması  dinleyenleri mutlu eder. Bunun içinde onlara soru sorulması en güzel  yoldur.
E)Kendinizi  Olduğunuzdan Aşağı Gösterin
Dinleyiciyi  kendine düşman etmenin en iyi yolu, kendinizi onlardan üstün gördüğünüzü ortaya  koymaktır. Öte yandan, alçak gönüllülük güven ve iyi niyet esinler sizi  sevdirir. Özür diliyor gibi olmadan alçak gönüllü olabilirsiniz. Amerikan  televizyon dünyasının ustası olan ED SULLIVAN kendini daima acemi gördüğü için  uzun süre ayakta kalabilmiştir.
ÜÇÜNCÜ  BÖLÜM: HAZIRLIKLI VE DOĞAÇTAN KONUŞMAK
ALTINCI  KISIM: BİLGİ VERİCİ KONUŞMASI YAPMAK
A)  Zamanınızı Düzenine Uydurmak İçin Konunuzu Sınırlayın
Ana  konunuzu sıkı tutun. Konudan konuya atlamayın. Bir turiste yarım saat içinde  İstanbul’u gezdirmek nasıl imkansızsa kısa zamanda da konunun tüm ayrıntılarını  işlemek imkansızdır. Kısa zamanda yapılan geniş zamanlı konuşmalar bulanık,  kabataslak ve utandırıcı olacaktır. 
B)  Düşüncelerinizi Zincirleme Düzeni
Hemen  hemen bütün konular zamana, yere ya da özel sorunlara dayalı olarak mantıksal  bir sıra kullanarak geliştirebilir. Bu sıralama örneğin, geçmek zaman, şimdiki  zaman, gelecek zaman altında düşünülebilir. Yer sıralamasında, düşüncenizin bir  merkeze ve ondan dışa doğru gitmeye düzenlersiniz. Kimi konular zincirleme bir  yapıya sahiptir. Devlet yönetiminin kademe kademe açıklanmasını  gibi…
C)  Amaçlarınızı Edindiğiniz Gibi Birer Birer Sıralayın
Konuşmanın  dinleyicilerinizin akıllarında düzen içinde tutulmasının en yalın yollarından  biri, yolda yürürken yaptığınız gibi önce bir noktayı ve sonra bir başkasını  alarak planlı bir biçimde sürdürmektir. “ İlk amacım budur … ” “ Özel olarak …”  “Daha sonra …” gibi kelimelerle konunuzu sıraya sokun
D)  Alışılmışla Alışılmamışı Karşılaştırın
Kimi  kez kendimizi, ne demek istediğinizi açıklamak için boş yere çabalar durumda  bulursunuz. Ne yapmalı ? Onu dinleyicilerinizin kavradığı bir şeyle  karşılaştırın. Örneğin katalizörü tanımlıyorsunuz. Kendisi değişmeden başka  maddelerde değişikliklere neden olan bir maddedir. Bu çok yalın bir ifadedir.  Ama başkalarını yumruklayan deviren dürtükleyen ve hiç kimseden bir fiske bile  yemeyen bir küçük çocuk gibidir desek daha açık olur.
E)  Görsel Yardımcılar Kullanın
Eski  bir Japon atasözü der ki “Bir kez görmek yüz kez sözünü duymaktan iyidir”.  Öyleyse Amaçlarınızın Açıkça resmetmek için düşüncelerinizi görselleştirin. Bir  şekil kullanıyorsanız görmeye yeter büyüklükte olmalı. Bir yandan konuşuyor, bir  yandan da şekil yapıyorsanız çiziminiz hızlı olmalı 
YEDİNCİ  KISIM: İNANDIRMAK İÇİN KONUŞMAK
A)  Güveninizi Ona Yaraşarak Kazanın
Özellikle,  konuşmamızın amacı inandırmaksa, düşüncelerimizin, içtenlikle inan – maktan  gelen içsel bir sıcaklıkla ortaya çıkması gerekir. Başkalarını inandırmaktan  önce kendimiz inanmış olmamız gerekir. Başka hiçbir nitelik bu temel niteliğin  yerini alamaz.
B)  Bir Evet Yanıtı Alın 
Becerikli  konuşmacı başlangıçta bir kaç evet yanıtı alır. Böylece dinleyicilerinin  doğrulayıcı doğrultuda hareket etmelerini psikolojik olarak başlatır. Bu çok  istene evet yanıtlarını alabilmek için önce ortak bir uyuşma tabanı bulmak  lazımdır. Ne denli geniş ve acı ayrımlar bulunursa bulunsun her tartışmada  konuşmacının herkesi üzerinde buluşmaya çağırabileceği ortak bir uzlaşma tabanı  vardır.
C)  Bulaşıcı Bir Coşkuyla Konuşun.
Dinleyicilerin  akıllarında karşıt düşüncelerin doğması olasılığı, konuşmacı düşüncelerini  duyarlı ve bulaşıcı coşkuyla sunduğu zaman çok daha azdır. duygular soğuk  düşüncelerden çok daha güçlüdürler. Henry Ward Beecher “ Cemaat uyuyakaldığı  zaman yapılacak tek birşey vardır; değneği sivri bir yer gösterici bulmak ve  onunla vaizi dürtmesini sağlamak.” demiştir. 
D)  Dinleyicinize Sevgi Ve Saygı Gösterin 
İnsan  kişiliği sevgi ve saygıya dayanır. Her insan, içinde değerli, önemli, saygın  olma duygusu taşır. Bunu yaralarsınız kişiyi sonsuza dek yitirirsiniz. O nedenle  bir insanı sevip saydığınız zaman onun da sizi sevip saymasını sağlamış  olursunuz
E)  Dostça Başlayın
Onur  insan doğasının özyapısal bir özelliği olduğu için bir kişinin onurunu karşımıza  almak yerine yanınıza almak akıllıcadır. Bunun için düşündüğümüz şeyin  karşıtımızın zaten inandığı birşeye çok benzediğini söyleyebiliriz. Böylece onun  onurunu kırmadan fikrimizi kabul etmesini sağlayabiliriz. 
SEKİZİNCİ  KISIM DOĞAÇTAN KONUŞMA YAPMAK
A)  Doğaçtan Konuşturma Alıştırmaları Yapın
Oldukça  önemli oranda öz denetimine sahip, olağan zekalı biri kabul edilebilir, çoğu kez  parlak bir doğaçtan konuşma yapabilir. Bu yeteneğinizi şu şekilde  geliştirebilirsiniz.: Küçük kağıtlara değişik konular yazın ve karıştırın. Sonra  kura çekerek çıkan konular hakkında konuşmaya çalışın. Bunu grup halinde  yaparsanız daha faydalı olur. Bu şekilde ayakta düşünebileceğinizi öğrenmiş hem  de hazırlıklı konuşmalar yaptığınız zaman daha korkusuz olursunuz  
B)  Hemen Bir Örneğe Girin 
Neden  ? Şu üç sonuç için: (1) Kendinizi bir sonraki cümleyi düşünme zorluğundan bir  anda kurtulursuz çünkü deneyimler doğaçtan konuşma durumunda bile kolay  anımsanırlar. (2) Konuşmanın etkisine girecek ve ilk anın tedirginliği, size  konunuza ısınma fırsatı vererek yok olacak. (3) Dinleyicinizin dikkatini bir  anda toplayacaksınız.
C)  Güç Ve Canlılıkla Konuşun
Kendinizi  konuşmanızın içine aldırmazlıkla atınız. Bu doğaçtan konuşan biri için kuşkusuz  başarıyı getirecektir. El ve kol hareketleriyle konuşmayı akıcı yapmaya  çalışınız. Bu seyircinin dikkatini çekecektir
D)  Şimdi Ve Burada İlkesini Kullanın 
Doğaçtan  konuşma yapmak zorunda kalırsanız, konu üretmek için başvurabileceğiniz üç  kaynak vardır. İlki dinleyicinin kendisidir. Dinleyicilerinizden onların kimler  olduklarından ve neler yaptıklarından bahsedin. Gerçek bir örnek verin. İkincisi  özel olaydır. Kuşkusuz toplanmayı gerektiren koşullar üzerine uzun uzadıya  konuşabilirsiniz. Bir yıl dönümü müdür, bir yıllık toplantı, siyasal ya da  yurtseverce midir ? Sonuncusu dikkatli bir dinleyiciciniz varsa sizde önce başka  bir konuşmacının söylediği özel bir şey için sevincinizi onu genişleterek ortaya  koyun 
E)  Doğaçtan Konuşma Yapmayın Doğaçtan Konuşma Sunun 
Bir  toplantıda küçük bir ön hazırlık yapabilir ve kendinizi herhangi bir anda  çağrılma olasılığına karşı uyanık tutabilirsiniz. yorum ya da önerilerinizle  katkıda bulunmanızın istenebileceğini düşünüyorsanız, öteki konuşmacılara çok  dikkat etmelisiniz. Düşüncelerinizi birkaç yoğunlaştırmaya hazır olmaya çalışın.  Zamanı geldiğinde, aklınızdakini, yapabildiğiniz, ölçüde planlı biçimde  söyleyin. Görüşleriniz araştırılmış olmalı .Onları kısaca verin ve  oturun.
DÖRDÜNCÜ  BÖLÜM: ETKİLİ KONUŞMANIN YADSINMASI
DOKUZUNCU  KISIM: TANITIM KONUŞMACILARI ÖDÜLLERİN SUNULMASI VE  KABULÜ
A)  Ne Diyeceğinizi Bütünüyle Hazırlayın
Tanıtım  konuşması kısa da olsa hemen hemen her zaman bir dakikayı aşar, dikkatle  hazırlanmak ister. Önce gerçeklerinizi toplamalısınız. Bunlar şu üç ayrıntının  merkezini oluşturacaktır: Konuşmacının anlatacağı konu, onun bu konu üzerinde  konuşma yeterliği; ve adı. Tanıtıcı olarak göreviniz konuşmacının konu başlığını  doğru olarak vermeyi ve seyircinin ilgisini onun üzerine çekmeyi gerektirir.  Kesinlikle konu hakkında tahmin yürütmeye kalkmayın bu bir ayıp sayılır. En  yoğun araştırma gerektiren konuda konuşmacının yeterliliği konusudur. Onun kim  olduğunu araştırmalı ailesinden veya yakın çevresinden bilgi almalısınız. En  önemliside, konuşmacının adının kesin olması ve kendinizi onun söyleyişine  alıştırmış olmalısınız. Değişik ad ve ünvanları varsa en uygunu araştırılmalı ve  başkalarıyla karıştırılması engellenmeli.
B)  K-Ö-K Kuralı 
1.K,  Konuyu gösteriyor. Tanıtımınıza konuşmacının konuşmasının tam başlığını  verin.
2.Ö,  Önemi belirtiyor. Bu aşamada, konuyla özellikle ilgilenen grup arasındaki alana  yardımcı olun.
3.K,  Konuşmacı demektir. Konuşmacının çarpıcı niteliklerini özelliklede konusuna  ilişkin olanları sıralayın ve son olarak net şekilde adını  verin.
C)  Coşkulu Olun
Bir  konuşmacıyı tanıtırken yöntem, konunun tam olduğu kadar önemsenmesidir. Dostça  davranmaya çalışmalı ve nedenli mutlu olduğunuzu söylemek yerine konuşmanızı  içtenlikle cana yakın yapmalısınız. Tanıtımınızı sonda konuşmacınızın adını  duyururken bir doruğa çıkarma duygusuyla yaparsanız, tahmin etme duygusu artmış  olacak ve dinleyici konuşmacıyı daha bir Coşkulu alkışlayacaktır. Bu da  konuşmacıyı yapabileceğinin en iyisi için uyarır.
D)  SUNMA KONUŞMASINI İYİCE HAZIRLAYIN
Bir  sunma konuşması yaptığınız zaman, onu kabul edene gerçekten önemli biri olduğu  güvenini vermeliyiz. O belli bir başarı kazanmıştır. Saygıya değerdir. Ona bu  onuru vermek için buradayız. Söyleyeceğimiz kısa ama titiz  olmalıdır
1)Ödülü  niçin verdiğinizi anlatın.
2)Onurlandırılan  kişinin hayatından grubu ilgilendiren bir kaç şey  söyleyin.
3)Ödülün  nedenli hak edilmiş olduğunu ve grubun ödülü kazananla ne denli aynı duygular  içinde olduğunu anlatın.
4)Onurlandırılanı  kutlayın ve gelecek için herkesin iyi dileklerini iletin.
E)Kabul  Konuşmasında İçten Duygularınızı Dile Getirin
Bu,  sunma kısmından da kısa olmalı.
1)  Gruba içtenlikle candan bir “teşekkür ederim” deyin.
2)  Size yardımcı olanlara, yardımcılarınıza ya da ailenize saygılarınızı  belirtin.
3)  Ödülün sizin için anlamını anlatın.
4) Gönül borcunuzu bir daha ileterek son verin.
