Kitap ÖzetleriRoman özetleri

İlyada

KİTABIN TANITIMI:
“İlyada ve Odysseia”, Egeli bir ozan olan “Homeros”un yarattığı iki büyük destandır. “Homeros”, sözlü edebiyat geleneğini sürdüren bir ozandı. Bu destanları İsa’dan önce dokuzuncu yüzyılda yarattığı sanılıyor. Yazılışı, kaleme alınışı daha sonradır. Bu İzmirli büyük ozan, “İlyada”da, Troya Kenti’nin destanını anlatır. Troya Kenti, Çanakkale Boğazının Anadolu yakasında bugünkü adıyla Hisarlık Tepesine kurulu varlıklı bir kentti. Yunanistan’dan gelen Akhalar’ın saldırısına uğrar, bu savaşta iki toplum karşı karşıya gelir. Yurtları Anadolu’da bulunan Troyalılarla Yunanistan’dan gelen Akhalar Topluluğunun savaşıdır bu büyük destan.

Akhalar Topluluğu Yunanistan’ın çeşitli bölge krallarından oluşmuş bir ordudur. Her kral, kendi gemileri ve adamlarıyla yola çıkmıştır ve bu ordular, krallar kralı Agamemnon’un yönetiminde birleşip örgütlenmişlerdir. Güçlüdürler. Akhalar, daha soylu, daha yürekli, daha akıllı ve daha örgütlüdürler. Ve savaşı kazanırlar. Troyalılar’ın yenilgisinin destanı olan “İlyada”, 24 bölümden ve 16.000′i aşkın dizeden oluşur. Troya Savaşının dokuzuncu yılında 51 günlük bir süreyi kapsar. Yani o büyük savaşın kısa bir kesitidir bu destan. Helence aslından, “Azra Erhat”ın, A. Kadir’le birlikte yaptığı bu ölümsüz çeviriyi Can Yayınları olarak kıvançla yayımlıyoruz.

KİTABIN ÖZETİ:
Homeros’un Truva savaşını anlatan destanıdır. Homeros, “İlyada”sında Truva savaşını ayrıntılarıyla anlatmaktadır. Sözlü gelenekten yazıya nasıl geçtiğini bilemediğimiz gibi, metinde geç dönemde yapılan değişikliklerin kesin amacını kestirmek bizim için güçtür. Ama Homeros bir savaşın ‘toprağı bereketli Truva’da geçtiğini söylüyor.

Ünlü Truva savaşının hikayesi ise şöyle ortaya çıkmıştır;
Dünyanın en güzel kızı Helena evlenecek yaşa gelince Akhaların önde gelenleri Tündareos’un sarayına giderler. Burada Tündareos ya da Helena’nın seçimiyle, Menelaos Helena’nın kocası olur. Daha sonra Tündareos ölünce Sparta Krallığı Menelaos’a kalmıştır.
Truva’da kral Priamos oğlu Paris’ten teyzesini getirmesini ister ama paris yanlışlıkla başka bir ülkeye gider. Orada Helena’yı görür ve ona aşık olur. Aklı başından giden Paris, Helena’yı Sparta’ya kadar izler, Helena’i kaçırır. İki aşık kaçınca bir adaya gelirler ve alem yapmaya başlarlar…

Akhalar (Yunanlılar) Aulis limanında Menelaos’un emriyle toplanırlar. Ve aralarından elçi seçerek onu Truva’da gönderirler. Truva kralı, parisin babası Priamos elçinin Helena’yı istemesi üzerine onu kovar. Böylece yunanlılar ordularını da toplayarak Truva yakınlarında kamp kurarlar.
İlk çarpışmalar kamp ile kent arasındaki Truva ovasında olmuştur. Menelaos kardeşi Agamemnonu da çağırmıştır. Miken kralı Agamemnon’un tek derdi truvayı almaktır. Savaşa seve seve katılmıştır. Iolkos kralı Pelans ile Thetis in oğulları Akhilleus (Aşil), Aias isimli arkadaşıyla savaşa katılmıştır. Akhalar arasında kurnaz Odysseus da vardır. Akhilleus çok güçlüdür ve Truvalılar ondan çok korkmaktadırlar…
Truvalıların kahramanları başlıca Hektor (Priamos’un büyük oğlu) ve akrabası Ainaias’tır. Yunanlıların kahramanları başlıca Akhilleus, Aias, Diomedes, Odysseus, Nestor’dur.

Akhilleus ve Aias bazı köyleri yağmalamışlar, Briseis diye bir kız ve Apollon rahibi Chrises’in kızı Astynome’yi esir almışlardır. Astynome Agamemnonun payına düşmüştür. Rahip Chrises, Apollon’dan kızının intikamı için Akhalara veba göndermesini diler ve Apollon Akha düşmanı oluverir. Apollon’un veba oklarıyla birçok akhalı can verir. Agamemnon ısrarlar üzerine Astynome’yu Chrises’e verir; Akha ordusu felaketten kurtulur.
Ama Agamemnon bunu hazmedemeyip karizmasını bozmamak için Akhilleus’un payına düşen Briseis i alır. Akhilleus küser ve savaştan çekilir. Akhilleus’un savaştan çekilmesi Truvalılar için fırsattır ve saldırıya geçerler… Agamemnon yaptığı hatayı anlamıştır ama çok geçtir. Hektor ve Aineas Akha saflarını kırıp geçirmektedirler. Agamemnon ne hediye verse de Akhilleus orduya geri dönmez. Homeros’un ilyada’sı burada başlar…

Akhilleus’un kuzeni Patroklos onun zırhını gizlice alır ve ben Akhilleus’um diye Truvalıların karşısına çıkar. Amacı Truvalıları korkutup uzaklaştırmaktır. Hektor ortaya atılır ve sahte Akhilleus ile dövüşür. Onu öldürüp zırhını alır ve giyer. Onun Akhilleus olmadığı ortaya çıkar ama Hektor öyle ya da böyle, zırhı ele geçirmiştir…
Akhilleus Patroklos’un ölüm haberini duyunca hem çok üzülür hem de çok öfkelenir. En çok sevdiği akrabası ölmüştür çünkü. Derhal annesi su perisi Thetis’e yeni bir zırh yaptırmasını ister. Thetis de Heptaistos tan tanrı elinden çıkma zırhlar ister. Zırhlar bitince onları Akhilleus’a verir. Akhilleus’un ilk işi Hektor’la savaşmak olur ve Hektor’u öldürür… İlyada Hektor’un gömülmesiyle sona erer ama savaş bitmez…

Amazonlar, ata binen savaşçı kadınlar; savaşmaktan zevk almışlardır… Truvalıların yanında savaşmayı kararlaştırırlar… On üç kadın, akha saflarını kırıp geçirirler. Ancak Akhilleus devreye girer ve amazonlar kraliçesini öldürür… Daha sonra Priyamos’un yeğeni Memnon -etiyopyalıların kralı- ordusuyla savaşa katılır ancak öldürülür. Truvalılar umutlarını kesmişlerdir.
Tam bu sırada tanrılar devreye girmektedir. Ares, Phoibos Apollon, Artemis, Afrodit ve Xantos Truvalıların yanındadır. Ama Pallas Athena, Hera, Poseidon, Hermes ve Hephaistos da Akhaların yanındadır. Zeus keyfine göre taraf değiştirmektedir. Tanrılar da savaşa katılmışlar, cepheler canlanmıştır…

Diomedes’in tanrıları görme yeteneği vardır bu yüzden Truvaa safındaki tanrılar yaralanmaktadır. Ara sıra tanrılar şekil değiştirip saflara karışırlar ve askerleri cesaretlendirirlerdi. Bu tanrılar “bu ülke dostumdur” taktiğiyle değil, “düşmanımın düşmanı dostumdur” taktiğiyle savaşa karışmışlardır… Ancak Zeus’un emriyle kesin olarak savaşa girememişlerdir. Daha doğrusu bu bir kuraldı ve onlar kurallar bozulmak içindir felsefesiyle yaşıyorlardı…
Akhilleus kendinde büyük bir motivasyon hissederek Truva surlarına dayanır ama karşısına Phoibos Apollon çıkar ve kaşla göz arasında Akhilleus’u topuğundan bir okla vurur. Akhilleus (Aşil) tendonu kavramı burdan gelir. Akhilleus kan kaybından oracıkta ölür ve Apollon tanrılar katına çıkar… Kuralı bozmuştur ama tanrılara bunun olmadığına inandırmıştır.

Truvalılardan Hektor, Akhalardan Akhilleus ölmüştür. Nestor yaşlı bir kraldı. Konuşmalarıyla ünlüydü ve askerlere motivasyon vermekle görevliydi. Ne yazık ki o da öldü… Akhilleus’un arkadaşı Aias ise iftiraya kurban gitmiştir, hem de odysseus tarafından; delirir ve canına kıyıp intahar eder. Odysseus ise bunun cezasını dönüş yolunda çekecektir…
Odysseus bu kentin kurnazlıktan başka yolla ele geçirilemeyeceğini anlamıştır. Ünlü bir zanaatkara o meşhur Truva Atı’nı yaptırır. İçine gizlice askerleri yerleştirir ve Truva kentinin önüne bırakır. Truvalılar sanar ki Yunanlılar çekilmiş… Tahta atı içeriye alırlar ve şenlik yaparlar. Sonra da uykuya çekilirler…

Aralarından bir Truvalılar vatan haini “sözde” çekilmiş Akha gemilerine dumanla işaret verir ve attakileri uyarır. Atın içindekiler çıkıp Truva kapılarını içeriden açarlar, Akha ordusu da bu kapılardan saldırır… Paris ve Priyamoz öldürülür ve Helena Menelaos’a geri verilir. Helena anlamıştır ki Menelaos daha güçlü. Onun yanında yaşamaya karar verir ve yeniden evlenirler.
Yağma edilip ele geçirilen ve yakılan Truva’dan kurtulan Aeneas Romaya gider ve orada Roma şehrinin temellerini atar. Bu roma şehri büyüyecek ve yakında Yunan ülkelerinin çoğunu ele geçirecektir… Anlıyoruz ki Truvalılar ile Akalılar (günümüz Yunanlıların ataları) arasındaki büyük bir savaştır ve Truva Savaşı sadece bir çatışmadır. Ama sonuçta Akhalılar kazanmış, soyları Bizanslılara kadar ulaşmıştır…

Related Articles

Osmanlı Tarihi 7 – Osmanlı Devleti’nin Gerileme ve Dağılma Dönemi Kitap Özeti

Biyoloji Ödev Kapakları

ÜMİT DÜNYASI