Hansel ve Gretel Masalı Anlatımı
Masalı yazan: Aslında tam olarak bir kaynak bulunmamasına rağmen, Grimm Kardeşler,Giambattista Basile
MASAL:
Bir zamanlar ormanın derinliklerinde oduncu babaları ile birlikte yaşayan iki kardeş varmış. Bu kardeşlerin isimleri Hansel ile Gretel’miş. Henüz çok ufak bir yaşta iken Hansel ile Gretel’in anneleri ölmüş ve bunun ardından babaları çok kötü kalpli bir kadın ile evlenmiş ve bu kadın kardeşlerin yeni annesi olmuş. Zengin bir hayat yaşamak isteyen bu hain düşünceli kadın, fakir bir yaşam sürmeyi hiç istemiyormuş ve fakirlikten nefret ediyormuş. Kötü kalpli bir insan olduğu için de Hansel ile Gretel’e her zaman çok kötü davranıyor, onları hep üzüyormuş.
Bir gece Hansel ile Gretel uyumak üzerelerken, üvey anneleri ile babalarının arasında geçen bir konuşmayı duymuşlar. Üvey anne, iki kardeşin babasına yiyeceklerinin çok azaldığını ve bu kadar az yiyecekle geçinmelerinin mümkün olmadığını söylemiş. Bu nedenle de çocukları ormana bırakıp, onlardan kurtulmak gerektiğini söylemiş. Tabi babaları buna karşı gelmiş, çünkü çocuklarını çok seviyormuş ve onlardan ayrılmayı hiç istemiyormuş. Fakat kötü kalpli bu kadını ise arzusundan vazgeçmesi için bir türlü ikna edemiyormuş. Konuşmalar sırasında “Çocukları yarın ormana götürüp orada bırakacağız” denildiğini duyan Gretel büyük bir üzüntü duyarak ağlamaya başlamış. Hansel ise bu söz karşısında daha güçlü kalmayı başarabilmiş ve kardeşine “sen sakın üzülme, bizi ormana bıraktıklarında evin yolunu bulur ve tekrar eve döneriz” demiş. Hansel daha sonra, gecenin geç vakitlerinde dışarıya çıkarak çok sayıda çakıl taşı toplamış ve cebine koymuş.
Ertesi gün sabah olduğunda, babalafrı ile kötü kalpli üvey anneleri, iki kardeşe onları ormanda bir gezintiye çıkaracaklarını söylemişler ve tüm aile böylelikle ormana doğru yola koyulmuş. Hansel, cebinde sakladığı çakıl taşlarını geçtikleri yollara gizlice atmış. Böylelikle, bu taşları yerde tekrar bulduğunda, o yolun daha önce geçtikleri yol olduğunu anlayacak ve kardeşi ile eve tekrar geri dönebileceklermiş. Ormanın derinliklerinde üvey anneleri ile babaları, Hansel ile Gretel’e orada beklemelerini, birazdan geri gelip kendilerini alacaklarını söylemişler. Kendilerini almaya gelmeyeceklerini zaten bilen kardeşler, onlar gittikten kısa bir süre sonra eve geri dönmek üzere yola koyulmuşlar. Hansel’in ormanın içinde geçtikleri sırada birer birer yollara attığı çakıl taşları gece yıldızların ışığı altında parlamış ve iki kardeş bu taşları takip ederek evi bulmayı başarmışlar. Üvey anneleri bu durum karşısında çok sinirlenmiş, çocuklarını çok seven babaları ise bir hayli sevinmiş.
Ne var ki, kötü kalpli üvey anneleri bir kaç gün sonra onları tekrar ormana götürmüş ama bu sefer çakıl taşı toplayıp ceplerinde saklamalarına izin vermemiş. Hansel bu sefer de, cebinde bulduğu ekmek kırıntılarını dökmüş geçtikleri yollara. Fakat bu kırıntıları da ormandaki kuşlar ve böcekler yemiş. Hansel ile Gretel bu yüzden evin yolunu bulamamışlar ve ormanda kaybolmuşlar. Ormanda dolaşıp evin yolunu bulmaya çalışırlarken başka bir ev ile karşılaşmışlar. Fakat bu evi gördüklerinde çok şaşırmışlar. Çünkü bu evin duvarları ve çatısı pastadan, pencereleri ile kapısı da çikolatadan ve şekerden yapılmış. Bütün gece boyunca ormanda yürümekten çok acıkan Hansel ile Gretel büyük bir mutlulukla evin üzerindeki şekerlerden ve pastalardan koparıp yemeye başlamışlar. Bu sırada evin içinden bir ses gelmiş: “Benim evimi kim yiyormuş bakalım” diye bağırarak çok sevimli ve yaşlı bir kadın çıkmış evin içinden. Çocukların halini gören bu yaşlı kadın: “Ahh zavallı çocuklarım benim” diyerek üzülmüş kardeşlerin haline. Onları eve almış ve karınlarını bir güzel doyurmuş. O gece orada kalarak huzurlu bir uykuya dalmış iki kardeş.
Ertesi gün sabah olduğunda kardeşler bir bakmışlar ki, kendilerine çok iyi davranan bu yaşlı kadın aslında bir cadıymış. Şimdi de bu kötü kapli cadı Hansel ile Gretel’e kötü davranmaya başlamış. Amacı, bu iki kardeşi yemekmiş. Fakat Hansel çok zayıfmış ve cadı onu yemek için Hansel’in kilo almasını beklemeye karar vermiş. Yaşlı cadı, Hansel’i evin dışında bir kümese hapsetmiş ve O’nun bol bol yemek yiyip kilo almasını sağlamak için kardeşi Gretel’e mutfakta yemekler yaptırıyormuş. Fakat Hansel, cadının gözlerinin çok iyi göremediğini fark etmiş ve aklına hemen bir plan gelmiş.
Kötü kalpli cadı her sabah kümese gidip Hansel’e kolunu uzatmasını söylüyormuş. Hansel kolunu uzatmak yerine kümesin içinde bulduğu kuru bir tavuk kemiğini uzatıyormuş cadıya. Cadı ise parmağı ile kemiğe dokunduğunda, “hala çok zayıfsın, seni böyle yiyemem” diye öfkeleniyormuş. Yaşlı cadı daha sonra da Gretel’e gidiyormuş ve O’ndan daha çok yemek pişirmesini istiyormuş.
Yaşlı cadı her sabah kümese gidip, Hansel’in yeterince kilo alıp almadığını bir ay boyunca kontrol etmeyi sürdürmüş. Fakat Hansel’in bir türlü kilo almadığını anlayınca artık iyice sinirlenmiş ve daha fazla sabredememiş ve “Şişman da olsan, zayıf da olsan seni artık yiyeceğim” demiş. Gretel’e gitmiş ve O’na, “bugün Hansel böreği yapacağım. O yüzden fırına bak da, hamur yeterince kıvama gelmiş mi, gelmemiş mi, bana söyle bakalım”, demiş. Gretel, cadının bu isteğinin arkasında kötü bir plan olduğunu, fırının kapağını açtığı an yaşlı cadının kendisini fırının içine atıp pişireceğini hemen anlamış. Cadıya, “başım fırına girmiyor, hamuru göremiyorum” demiş. Cadı sinirlenerek Gretel’i bir kenara itmiş ve hamuru görebilmek için kendi başını fırına sokmuş. Gretel bu fırsatı kaçırmamış ve kötü kalpli cadıyı tüm gücüyle fırının içine iterek kapağını kapatmış. Daha sonra hemen kümese gitmiş ve kardeşi Hansel’i oradan çıkartmış. Yaşlı cadıdan kurtulan iki kardeş çok hızlı bir şekilde koşarak oradan uzaklaşmışlar. Bir ara yolun ilersinde, bacasından duman çıkan bir ev fark etmişler ve o eve doğru koşmaya devam etmişler. Eve iyice yaklaştıklarında ise gördüklerine çok şaşırmışlar. Çünkü bu ev, kendi evleri imiş. Sevinç çığlıkları atan kardeşlerin sesini duyan baba biraz sonra kapıyı açmş ve bir de bakmış ki çocukları geri dönmüş. Çocuklarını tekrar görünce öyle çok sevinmiş ki, sevincinden ağlamaya başlamış ve hemen onları kucaklayıp öpmüş. Hansel ile Gretel, ceplerinden bir sürü altın çıkartıp babalarına vermişler. Babaları altınları görünce çok şaşırmış. İşin aslı, yaşlı cadının evinden kaçmadan önce Hansel ile Gretel, evde buldukları altınları da alıp kaçmaya karar vermişler ve buldukları tüm altınları ceplerine doldurarak cadının evinden öyle kaçmışlar. Artık bir sürü altını olan iki kardeş ile babalarının bol bol yiyecekleri olmuş ve bir ömür boyunca mutlu ve beraber yaşamışlar.