Roman özetleri

Beni Baştan Çıkarma Kitap Özeti

Senden Önce Senden Sonra adlı romanıyla Epsilon okurlarının beğenisini kazanan Loretta Chase’in yeni romanı kendisini bekleyen okurlarını baştan çıkaracak!

“Tüm zamanların en iyi aşk yazarlarından biri!”
Julia Quinn

Küçük, yaramaz bir kızken evden kaçan Zoe bu yılları egzotik Doğu’da, Harem’de ve bambaşka geleneklerin içinde geçirmiştir. On iki yıl sonra evine döndüğünde, ülkesindeki hayata uyum sağlamakta güçlük çeker. Bir genç kadının bilmemesi gereken her şeyi bilmektedir; öte yandan bilmesi gereken her şeyden de habersizdir. Geleceği umutsuz görünmekte ve başta ablaları olmak üzere herkes onun bir skandala yol açmasından korkmaktadır. Tabii biri onu medenileştirmediği sürece…
Marchmont Dükü Lucien de Grey kadınlar için tehlikeli, alaycı, her şeyden kolayca sıkılan bir adamdır. Kadınları eğlendirrir, baştan çıkarır, terk eder ve dökülen göz yaşlarının bedelini de aldığı pahalı mücevherlerle öder.
Peki dük Zoe’yi himayesine almaya gönüllü olursa ne olur desiniz?

Giriş

Northampıtonıshire, İngiltere, Bahar 1799

Dün anne babasını toprağa verirlerken, güneş açmıştı.

Bugün, yine. hava beklenmedik derecede güneşliydi. son derece parlak, neşeli ve umut dolu, kuşlar cıvıklıyor ve baharın ilk çiçekleri açıyordu.

On yaşındaki Lord Lucien de Grey güneşten ve dünyanın bu berbat mutluluğundan saklanmıştı.

Ağabeyi Gerard onu anne babasının çok sevdikleri eski evin sayısız koridorlarından birinde, acıyla kıvrılmış bir halde buldu.

Lucien’den üç yaş büyük olan Gerard, Marchmont’un onuncu dükü olacaktı.

“Onları düşünmemeye çalış,” dedi. “Bu her şeyi daha da zorlaştırır.

“Düşünmüyordum zaten!” diye bağırdı Lucien. “Hiçbir şey bilmiyorsun. Senden nefret ediyorum!”

Bu dalaş çabucak sözlerden yumruklara dönüştü. O gün ve ertesi günler boyunca her şey hakkında kavga ettiler. Aile fertleri ve öğretmenleri araya girdiler, ama davranışları cezalandırılmayı gerektirse de, kimse yas tutan iki çocuğu cezalandırmak istemedi.

Birçok eşya ve porselen kırdılar. Bir camı indirdiler ve büyükbabalarının Yunanistan’dan aldığı bir heykelin kafasını uçurdular.

Ve bir gün babalarının yakın arkadaşı Lord Lexham çıkageldı.

İki aile yazları birlikte geçirirlerdi. Uzun zamandır, her yaz yeni bir Lexham bebeği doğuyor gibiydi. Öldürücü ateş Lucien’ın anne babasını alıp götürene kadar, Lexhamlar sekizde karar kılmış gibiydiler: üç erkek ve sonuncusu Zoe Octavia olmak üzere beş kız.

Lord Lexham, Marchmont Dükü’nün ölümünden sonra Çocuklarının velayetini bırakmak istediği üç kişiden biriydi.

Ama Lexham bu olayı ele alan tek kişiydi.

Daha doğrusu, eli bu olayı ele almış denebilirdi.

Önce Gerard’ı. sonra Lucıen’i babalarının çalışma odasına çekiştirdi ve onları orada bir güzel patakladı.

“Normalde bedensel cezalandırmayı onaylamam,” dedi arkasından, “ama sız ikiniz çetin cevizsiniz. Önce dikkatinizi çekmek gerek.”

Daha ünce hiç kimse—ama hiç kimse—onları pataklamamıştı.

Ve garip de olsa, bir rahatlama gelmişti.

Tüm dikkatlerini çektiği kesindi.

“Size yapacak bir şey bulsak iyi olacak,” dedi adam.

Onlara yapabilecekleri birçok şey buldu. Ceza olarak birçok ders alacaklar ve devamlı egzersiz yapacaklardı. Bu, dağınık kafalarına ve öfkeli ıstıraplarına birebirdi.

Ve sonra, parlak ilkbahar yaza dönüşürken, üzüntüsüne birebir başka bir şey daha girdi Lucien’ın hayatına. Bir kez daha Lexhamlar’ın kır evine doğru yola çıktılar. Bu sefer Lucien nihayet onu bekleyen Zoe Octavia isimli felaket ile tanışacaktı. Kız beş yaşındaydı.

Zoe kurallardan Lucien’den bile fazla nefret ediyor ve ondan fazla karşı geliyordu Kızların kurallara karşı çıkmasının daha da zor bir şey olduğunu hesaba katarsak, bu ufak bir başarı sayılmazdı. göre evden ilk kez kaçtığında dön yaşındaydı. Bulduğu her fırsatta da kaçmaya devam etmişti ve yaptığı tek şey bu değildi.

Gitmemesi gereken yerlerde ata biniyor, arkadaşlık etmemesi gereken çocuklarla oyun oynuyor ve soylu bir adamın kızı olarak yapmaması gereken şeyler yapıyordu.

Lucien kızın gecelen uyumayıp. özellikle ağabeylerini kızdıracak ve inandıracak şeyler planladığına emindi.

Yedi yaşındayken, atabeyi Samuel’e çatıya tırmanması için meydan okumuştu. Ondan altı yaş büyük olan Samuel ise, kendisinin onu eğlendirmekten sorumlu eğitimli bir maymun olmadığını söylemişti. Karşılığında da Zoe ona korkak kedi beyinli demiş ve kendisi çatının en yüksek kısmına tırmanmıştı.

Lucien onu oradan indirebilecek çevikliğe sahip tek kişi olmuştu.

Onu balık havuzlarından çıkının, bekçinin kulübesinden ve hatta bazen de demirciden gidip bulan yine oydu. Kardeşlerinin hiçbirinin onu nerede bulabileceklerine dair herhangi bir fikirleri yoktu.

Sekiz yaşındayken, oğlanlar kriket oynayacakları zaman Lucien’e koşmuştu.

“Ben de oynamak istiyorum. Lucien. Söyle beni de alsınlar.”

“Kızlar kriket oynamaz” demişti Lucien. “Oyuncak bebeklerine ve dadına git, seni şımarık.”

Kız bir sopa bulup, ona doğru sallamıştı—ya da en azından denemişti. Elinden geldiğince hızlıydı ve durmuyordu. Bir fırıldak gibi döndükten sonra, kıçının üzerinde bulmuştu kendini.

Ve karışmış altın rengi saçları, sonuna kadar açılmış parlak mavi gözleri ve ağzıyla oracıkta otururken, son derece irkilmiş Lucien o kadar çok gülmüştü ki, o an kendini yerde bulmuştı.

Sinir bozucuydu, evci, hatta hamı çileden çıkarıcı ve genellikle de imkânsız. Ama hayatında parlak mı parlak bir nokta.

Birinci Bölüm

Londra, 1 Nisan 1818 Çarşamba

Lucien Charles Vincent de Grey, on birinci Marchmont Dükü, White’s Kulüp’ün kahvaltı odasının eşiğinde durdu iriyarı açık gözleriyle etrafı süzdü.

Kadınlar o uykulu yeşil gözlerinde derin anlamlar aramaya meğillilerdi, oysa çoğu zaman onun aklındaki tek şey “Çıplakken nasıl görünüyorsun acaba,” idi.

Kadınlar genellikle onun hakkında yanlış şeyler düşünüyorlardı. Soluk, altın rengi saçları ışıkta parladığı zaman yüz hatlarına ruhani bir hava veriyordu. İnatçı bir buklenin alnına düşmesi Şiirsel olarak yorumlanırdı.

Onu tanıyanlar daha iyi bilirlerdi.

Yirmi dokuz yaşındaki Marchmont Dükü ne ruhani ne de Şiirseldi.

Derin düşüncelerden sakınır ve güçlü duyguların içine işlemesine izin vermezdi. Hiçbir şeyi ciddiye almazdı. Bunun içine giyim kuşam, kadınlar, politika, arkadaşlar veya hatta—veya en önemlisi—kendisi de dahildi.

Bu noktada hiçbir kadının aklının çelinmesi gibi bir şey söz konusu değildi, çünkü hiçbiri gereken yakınlıkta değildi. Burası White’s idi, ne de olsa, beş yüz kadar seçkin erkeğin özel alanı….

Senden Önce Senden Sonra adlı romanıyla Epsilon okurlarının beğenisini kazanan Loretta Chase’in yeni romanı kendisini bekleyen okurlarını baştan çıkaracak!

“Tüm zamanların en iyi aşk yazarlarından biri!”
Julia Quinn

Küçük, yaramaz bir kızken evden kaçan Zoe bu yılları egzotik Doğu’da, Harem’de ve bambaşka geleneklerin içinde geçirmiştir. On iki yıl sonra evine döndüğünde, ülkesindeki hayata uyum sağlamakta güçlük çeker. Bir genç kadının bilmemesi gereken her şeyi bilmektedir; öte yandan bilmesi gereken her şeyden de habersizdir. Geleceği umutsuz görünmekte ve başta ablaları olmak üzere herkes onun bir skandala yol açmasından korkmaktadır. Tabii biri onu medenileştirmediği sürece…
Marchmont Dükü Lucien de Grey kadınlar için tehlikeli, alaycı, her şeyden kolayca sıkılan bir adamdır. Kadınları eğlendirrir, baştan çıkarır, terk eder ve dökülen göz yaşlarının bedelini de aldığı pahalı mücevherlerle öder.
Peki dük Zoe’yi himayesine almaya gönüllü olursa ne olur desiniz?

Bir önceki yazımız olan Sil Baştan Kitap Özeti başlıklı makalemizde Ken Grimwood kitapları, Ken Grimwood romanları ve Ken Grimwood Sil Baştan kısa özeti hakkında bilgiler verilmektedir.

Read more http://www.kitapozeti.org/beni-bastan-cikarma-kitap-ozeti.html

Related Articles

Ağa Kimlere Denir

admin

Liseden Arkadaşlar

admin

Stephen Hawking – Zamanın Kısa Tarihi ekitap indir (PDF)

admin