Robert Prat, odasının kapısını açınca bir türlü alışamadığı o kokuyu duydu yine. «Adaletin kokusu» adını takmıştı ona. Eski evraklardan, izmaritlerden, tanıklar ve suçlulardan, diğer bütün adaletle ilişkili ayrıntılardan izler vardı bu kokuda. Zabıt kâtibi ise hazır bekliyordu. Herşey yerli yerindeydi. Kâğıdını, kalemini hazırlamış, bir sigara sarmakla uğraşıyordu. Robert, zabıt kâtibinin dudaklarında hiç bitmeyecekmiş gibi duran sigaradan ve onun çevreye yayılan kokusundan hiç hoşlanmıyordu.