Gitme Zamanı

Arka Kapak Bilgisi

“Gök ile yer arasında köprü kuran asa misali, Bâtın ile Zâhir arasında gidip geliyor insan…”

“Hazır mısın?”
“Hiçbir zaman hiçbir şeye hazır olmadım.”
“Korkuyor musun?”
“Korkmadığım anım da olmadı.”
“Neden buradasın?”
“Nerede olduğumu hiç bilmedim. Belki de olabileceğim başka bir yer yoktu.”
“Başlayalım mı?”
“Her başlangıç bir son… Yeni bir sona başlayalım.”

Bir yanda Zâhir, bir yanda Bâtın… Bir yanda görünen dünya, bir yanda insanın ötesi, evrenin varoluşu… Bir yanda bireyin günlük yaşam akışı içinde kendini, çevresindeki karakterleri ve bulunduğu yaşamı sorgulayan bir hikâye; diğer yanda felsefik ve ruhani sırları irdeleyen, kadim bilgileri ve bilgeleri bugüne taşıyan gizemli, mistik bir yolculuk… Bir yanda ağacın altında uyuyan Yedi, denizden çıkan çift başlı düalite, zaman ustası saatçi, bilge simyacı, Schrödinger’in kedisi, mahkeme salonuna doluşmuş düşünürler ve daha nice ezoterik kahraman… Diğer yanda aşk, tutku, aldatma, entrika ve yaşam kavgası…

Kitapları ve insan odaklı çalışmalarıyla milyonlarca ruha dokunan Aret Vartanyan, daha önce denenmemiş tarzda kaleme aldığı bu romanında yüreğiyle mantığı, gerçekle illüzyon arasında sıkışan insanlığı kendi içinde bir yüzleşmeye davet ediyor.

Kitap Özeti

Gitme Zamanı Aret Vartanyan
Başarılı bir iş adamı olan Selim, hiç beklemediği bir anda, karısının yurtdışında katıldığı fuarda tanıştığı bir adamla kendisini aldattığını öğrenir. Yaşadığı zor zamanları kendisine ve aynı zamanda çok sevdiği eşine konduramayan Selim, zor günler geçirir ve karısının ihanetini karısına karşı zamanla azalan ilgisine bağlar. Yaşadığı acı günlerde Selim’in en büyük destekçisi, yıllardır en yakın arkadaşlık görevini üstlenmiş Aslı’dır. Ancak Selim, Aslı için yıllardır vazgeçemediği bir tutkudur. Aslı kendisini deliler gibi aşık hissettiği adamın tek dostudur ve Aslı’nın eşiyle sürdürdüğü uzun soluklu evliliği Selim’e açılmasındaki en büyük engeldir. Selim zor zamanlar geçirir ve iyileşmek için evden biraz uzaklaşması gerektiğini düşünür ve soluğu eski arkadaşı Bülent’in yanında alır. Bülent, eğlenceye düşkün, her gece başka biriyle birlikte olan çapkın bir adamdır ve Selim’in onda kaldığı süre boyunca, Selim’in Bengü ile tanışmasına vesile olur ve Bengü, Selim için tek gecelik bir kaçış olur. Selim yaşadığı sıkıntılı zamanlardan kurtulmak için karısıyla konuşup, bir süre ayrı kalmaları gerektiğine karar verir ve Bengü’de kaldığı gecenin sabahında, onun evinde bulduğu bir doğa gezisi broşürünü alarak, her şeyden kaçar.

Katıldığı doğa gezisinde, kendisinden epeyce genç ancak oldukça olgun bir kızla tanışan Selim, isminin Zümrüt olduğunu öğrendiği bu kıza karşı değişik hisler beslemeye başlar. Gezi sonunda Zümrüt’ün teşvikiyle okuduğu kitaplardan derin anlamlar çıkarmaya başlayan Selim, hayata karşı sorgulayıcı gözlerle bakmaya başlar ve bundan sonraki hayatını eskisinden oldukça derin yaşamaya başlar. Zaman ilerledikçe Selim’in Zümrüt’e olan hisleri daha da kuvvetlenir ve karısıyla aldıkları boşanma kararı, Selim’i Zümrüt’e karşı itici bir kuvvet olur. Zamanla Zümrüt’le olan ilişkisi derinleşmeye başlayan Selim, onunla kaçtığı birkaç günlük tatilde Zümrüt’le oldukça yakınlaşır ve onu hayatının odak noktası yapar. Geç bulduğu bu genç kızı, onun hayatını aydınlattığı bir ışık olarak gören Selim, Zümrüt’e tutkuyla bağlanır. Ve beraber oldukları bunca zamandan sonra, bir gün Zümrüt’ün evine gider. Ancak taksiden indiği gibi yüzüne çarpan gerçekler Selim’i mahveder. Ve Selim, Zümrüt’le girdikleri evin bir süre önce kendisiyle bir gecelik kaçamak yaşadığı Bengü’ye ait olduğunu fark eder. Ancak Zümrüt her şeyin farkındadır. Selim’in broşür sayesinde katıldığı gezide, Zümrüt broşürün kendisine ait olduğunu öğrenmiş ve Selim’in Bengü’yle yaşadıklarını Bengü’nün ağzından dinlemiştir. Ancak geçmişte yaşanan şeyleri geçmişte bırakıp ilişkilerine devam ederler.

Her şeyin yolunda gittiği düşünülen zamanlarda, Burcu unutamadığı eski eşi Selim’i aslında deli gibi sevdiğini ve ona geri dönmek istediğini fark eder. Selim’i davet ettiği bir akşam yemeğinde ona hislerini açar ancak Selim Burcu’yla devam edemeyeceğini, ilişkilerinin çoktan bitmiş olduğunu anlatır. Zaten bir süre önce dost bildiği en yakın arkadaşının kendisine aşk itirafıyla sarsılan Selim’in kafası karmakarışıktır. Yıllardır sadakatine inandığı kocası tarafından aldatılan Aslı, bu ihanetle kendini Selim’e karşı açmaya hazır hisseder ve daha sonra yaptığı bu itiraftan büyük pişmanlık duyar. Eski eşiyle yediği yemeğin ardından evine dönen Selim, uzun zamandır hayatına giren, birlikte olduğu bütün kadınları düşünür. Bunca zaman yaşadığı şeylerin ona getirdiklerini, götürdüklerini kafasında tartıp, biçer. Ve hiç kimseye haber vermeden ortadan kaybolur.

Aret Vartanyan, okuduğunuz müddetçe, bir sonraki sayfada ne olacak heyecanıyla okuyucuyu sürükleyiciliğine tutsak ettiği kitabıyla karşımızda… Kitap boyunca, Bâtın ile Zâhir arasında yaptığınız yolculuk, hem kitaba derin anlamlar yüklüyor hem de okuyucunun kendisini sorgulamasına sebep oluyor aynı zamanda. Kitabın sonunda hissedilen gizemli boşluk, yazarın kitabın sonunda bahsettiği dörtlemenin ikinci kitabının da nefes kesici olduğunu sezdiriyor okuyucuya… Her okuyucunun, eserle başlayan esrarengiz yolcuğunda, farklı kapılardan gireceğinin, farklı dünyalara tanık olacağından emin olan yazarımız, tek solukta bitireceğiniz eseriyle okuyucuların kendi hayat amaçlarını sorgulamak zorunda hissettiği bu başarılı eserinde şöyle diyor; yürüdüğün yollar hep aynı yere çıkıyorsa, yeni bir yol bulmak için, GİTME ZAMANI… Sizler de farklı bir yolda, farklı bir deneyim yaşamaya hazırsanız, sizin için gizemli bir yol arkadaşı; GİTME ZAMANI…

Yazar: Nur Seda ÖZÇELİK