Musevi dininin kurucusu Musa’nın (ibranice Moşe), yaşamı konusunda kesin bir şey bilinmez. Efsanelere ve söylentilere karışan bilgiler, Musevilerin kutsal kitabı Tevrat’a dayanır. İsrail oğulları, Mısır’ da yaşayan ve on iki ayrı boydan oluşan bir topluluktu. Mısır’ın temel nüfusunu oluşturan koptlar (kiptiler), bu topluluğu köle gibi kullanıyor ve çok eziyet ediyorlardı. İsrail oğulları, bir önderden yoksun oldukları için, Mısırlılara karşı birleşip haklarını savunamıyorlardı. Bütün efsanelerin birleştiği bir söylentiye göre, Mısır firavunu Tutankhamen (İ.Ö. 1352-1320) bir düş görmüş, kâhinler de bu düşü yorumlamışlardı. Bu yoruma göre, o yıl İsrail oğullarından doğacak bir erkek çocuk, hem firavunun tahtını yıkmak, hem de yeni bir din getirmek isteyecekti. Bu yüzden, o yıl doğacak bütün erkek çocukların öldürülmesine karar verildi. Ama bir ‘ kadın, buyruklara uymayarak oğlunun doğumunu haber vermedi ve onu bir süre gizlice büyüttü. Gizleyemez duruma gelince de, bir sandığa koyarak Nil ırmağına bıraktı. Sandığı, o sırada Nil’de yıkanan firavunun karısı ve arkadaşları buldular. İçindeki erkek çocuğa sudan gelme anlamında Musa adını verdiler. Firavun, çocuğu istemedi; ama karısı çok direndi ve bulunmuş çocuğu evlat edindi.
Musa, genç bir delikanlıyken pazarda bir Mısırlının İsrail oğullarından birini dövdüğünü gördü. Kurtarmak için araya girdi; attığı yumrukla Mısırlı düşüp ölünce, Musa korkudan çöle kaçtı ve Musevi inancına göre, Tanrı Yahova tarafından gönderilen ilk vahiyleri orada aldı. Sina yarımadasındaki Tur dağında Tanrı’yla konuşarak, Mısır’a dönme buyruğunu aldı.
Mısır’a dönünce, durumu İsrail oğullarına ve firavuna anlattı. Firavun, Mısır’da kendinden başka tanrı olmadığını söyleyerek onunla alay etti. Ama Musa, kendine verilen, mucize gösterme yetkisini kullanarak peygamberliğini kanıtlamaya çalıştı. Dokuz büyük mucizesine karşın, Mısırlılar .onun bir düzenci, yalancı ve sihirbaz olduğunda ısrar ettiler. Bunun üstüne Musa, firavundan İsrail oğullarıyla birlikte Mısır’dan ayrılma izni istedi. Tanrının kendine, kavmini atalarının toprağı olan Ken’an iline (Filistin) götürmesini buyurduğunu söylüyordu. Firavun önce izin vermişken, sonra pişman oldu. Ordusuyla İsrailoğulları-nın peşine düştü. Musa, kavmini, a sasıyla yardığı Kızıldeniz’den geçirdi, firavun ordusu ardından gelirken Musa’nın bir işaretiyle deniz kabardı ve bütün ordu firavunla birlikte boğuldu.
• Musevi dini, semavi dinlerin (yani tek tanrılı ve kutsal kitaplı dinlerin) ilkidir. Musa’nın kitabı Tevrat, yani Ahd-i Atik’tir (Eski Ahit). Bu dinin şeriat kuralları ünlü On Emire dayanır. Kendinden sonraki büyük iki dinin (hıristiyanlık ve İslâm dini) de ilke olarak benimsediği bu on emir, şöyle özetlenebilir:
- 1. Allah birdir ve musevilerin -Yahova’dan başka Allahı yoktur.
- 2. Put yapmak ve puta tapmak haramdır.
- 3. Haftanın bir günü (cumartesi) çalışmak haramdır.
- 4. Anaya babaya saygı şarttır.
- 5. Adam öldürmek yasaktır.
- 6. Zina etmek haramdir.
- 7. Hırsızlık yapmayacaksın.
- 8. Yalan söylemek ve yalan yere fanıklık yasaktır. •
- 9. Rüşvet yasaktır.
- 10. Komşunun malına ve ırzına göz dikmek yasaktır.
İslâm dinince de Hak peygamber sayılan Musa, bu ilkeler doğrultusunda eğitmeye çalıştığı kavmini yıllarca çöllerde gezdirmiş, Ken’an illerine ulaştıramadan, 120 yaşında ölmüştür. Moab adlı bir yere gömüldüğü söylenir; ama mezarı belli değildir.
Hz. Musa Kimdir