Bookstagram || Kristal Kitap (@kristalkitap)'in paylaştığı bir gönderi ()
Tersyüz'ü de hiç hesapta yokken okumaya başladım. @secretworldbooks hikayesinde hangi Yabancı kitabını okuyacağını belirlemek için kura çekiyordu ve Tersyüz çıkınca hemen atladım. Kitap ilk çıktığı andan beri bende ve bir türlü okumak istemiyordum. Birlikte okumuyor olsaydık da muhtemelen el değmemiş vaziyette kitaplığımda bekleycekti. Gerçi okumasaymışım da olurmuş dediğim bir kitap oldu. Fazlasıyla sığ, sıkıcı, yazarın kendisini kanıtlama ihtiyacı ile dolu ama bir o kadar da boştu.
Fern çirkin, Rita güzel bir kız. Bailey çirkin ve sakat bir çocuk Ambrose ise güçlü ve yakışıklı. Bu kelimeler etrafına kurulmuş bir aşk hikayesiydi işte. Çirkin kız güzel çocuğa aşık olur ama çirkin olduğu için çocuk onu fark etmez. Sonra bir gün çocuk çirkinleşir ve herkes gözüne kendisinden daha güzel gelmeye başlar ve ta daaa. Kız güzelleşmiştir ve çocuk ona aşık olur. Bla bla bla. Böyle saçma bi aşk hikayesi işte. Hâlâ okumak isteyip de bir türlü okuyamayanlar varsa bence çok da içinizde tutmayın boşverin kitabı.
Bendeki ilk baskıdan mı kaynaklı bilmiyorum bir de akrabalık kavramları her seferinde farklı yazılmıştı. Bailey'in babası, Fern'in amcası mı eniştesi mi dayısı mı çözemedim. Annesi de yengesi mi yoksa teyzesi mi? Bilinmezlik içinde yüzüyorlar.
Ayrıca zaman atlamaları da çok kafa karıştırıcıydı. Hangi zamandayız ne kadar süre geçti anlamakta zorlandım.
Yazarın dili ise çok zorlamaydı. "Bakın dram yazıyorum, bakın ağır ağdalı sözler kullanıyorum ve bakın aslında Ambrose, Fern'e karşı bir takım şeyler hissetmek üzereydi yani çirkinleşmeseydi de severdi onu bana inanın," dercesine yazılmış gibi geldi bana. Ay çok sıkıcıydı işte. Öf. Neyse. Bitti gitti bu kitapta. Yabancı maratonunda son kitabım oldu kendisi. Bu süreçte en çok "Her Şey için Teşekkürler" ile "Belki Bir Başka Hayatta"yı sevdim ben.
Ambrose Young okulun en çekici çocuğu ve kasabanın yıldız güreşçisiydi. Uzun boylu ve yapılı bir vücudu, omuzlarına değen saçları ve yakıcı gözleriyle aşk romanlarının kapaklarını süsleyebilecek kadar yakışıklıydı. Fern Taylor bunun farkındaydı ve Ambrose Young’a âşıktı. Belki de bu kadar yakışıklı olduğu için Fern asla onunla birlikte olabileceğini düşünmemişti. Ta ki her şey tersyüz olana ve Ambrose'un eski yakışıklılığından eser kalmayana kadar…
Tersyüz, beş genç adamın küçük bir kasabadan kalkıp savaşa gidişinin ve içlerinden sadece birinin geri dönüşünün hikâyesi… Hayatı, benliği, güzelliği kaybetmenin hikayesi… Bir kızın, yıkılmış bir çocuğa ve yaralı bir savaşçının sıradan bir kıza olan aşkının hikâyesi… Kalp kırıklığının üstesinden gelen bir arkadaşlığın ve bilinen kalıpların dışına çıkan bir kahramanın hikayesi… Tersyüz, hepimizin içinde biraz iyiliğin biraz da kötülüğün olduğunu keşfettiğimiz modern çağın Güzel ve Çirkin’i…