Sait Faik ABASIYANIK Cumhuriyet devri hikayecilerinden
Doğum/Ölüm:23 Kasım 1906-11 Mayıs1954 Doğum Yeri:Adapazarı
İlkokulu Adapazarı’nda okudu, onuncu sınıfa kadar İstanbul Erkek Lisesi’ndeki orta öğrenimini Bursa’da tamamladı (1928). İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne yazıldıysa da çok geçmeden İsviçre’ye ekonomi öğrenmeye gitti (1931). Lozan’da iki hafta durabildi, Fransa’ya geçerek Grenoble kentinde başladı üniversiteye, 1935’te öğrenimini bırakıp yurda döndü. Kısa bir süre bir azınlık okulunda Türkçe öğretmenliği, zahire ticareti ve bir ay kadar da (Mayıs 1942) Haber gazetesinde adliye muhabirliği işlerinde çalıştı. Babasının geliriyle geçindi, Burgaz Adası’ndaki köşklerinde annesiyle birlikte yaşadı. Bu köşk 1964 Mayıs’ından beri Sait Faik Müzesi’dir.
İstanbul’da lise sıralarında şiirler kaleme alan (1925-1928) Sait Faik, ilk hikayelerini (İpekli Mendil, Zemberek, vb.) Bursa’da yine lise öğrencisi iken yazmıştı (1925), basılan ilk yazısı Uçurtmalar İstanbul’da Milliyet gazetesinde çıktı (9 Aralık 1929), şöhretini sağlayan ilk hikayeleri Varlık dergisinde yayımlandı(15Nisan1934…)
Hikayelerinde konu ve olaydan çok, şiire ve etkiye en uygun zaman parçaları üzerinde durmasını seven, bu dramatik anları incelemekte büyük başarı gösteren Sait Faik, bir İstanbul hikayecisi idi. Kaderlerine eğildiği, düşüren, düşürülmüş insanlarda çok kere kendi sıkıntı ve avareliklerinin dramını yaşadı. Çalışkan, işinde gücünde insanlar gördükçe, şehirden, kalabalıklardan sevinç duydu; kötülüklerle karşılaştıkça kırlara, kıyılara, sakin tenha adalara (Burgaz, Hayırsız Adalar), balıkçılara sığındı. Ada ve deniz hikayelerinde kahraman sayısı az ve belli, şehir hikayelerinde ise dikkatini dağıtacak kadar bol ve çeşitlidir. Sait Faik, yığınlar içindeki gizli dramları bulup çıkardığı gibi tabiat senfonisini de derinlere işleyen bir ustalıkla yaşatmasını bildi. İnsanları, kırları, denizi, tabiat köşeleri ve hayvanlarıyla, yaşamayı bölünmez bir bütün olarak gördü. Kalemini güzelliklerin hakkını aramak, vermek, göstermek uğrunda kullandı.
Yirmi yıllık sanat hayatında bize Medar-ı Maişet Motoru (1944; 2.b. Birtakım İnsanlar adıyla, 1952) ve Kayıp Aranıyor (1953) adlarında iki roman, Şimdi Sevişme Vakti (1953) adlı bir de şiir kitabı bırakmış olan Sait Faik’in hikayeleri, şu on üç kitapta toplandı: Semaver (1936), Sarnıç (1939), Şahmerdan (1940), Lüzumsuz Adam (1948), Mahalle Kavgası (1950), Havada Bulut (1951), Kumpanya (1951), Havuz Başı (1952), Son Kuşlar (1952), Alemdağ’da Var Bir Yılan (1954), Az Şekerli (1954), Tüneldeki Çocuk (1955), Mahkeme Kapısı (1956),
Son kitabında mahkeme röportajları toplanmışsa da taşıdıkları hava bakımından bunlara da hikaye diyebiliriz, sondan önceki iki kitabında da röportajlarına rastlanır.
Sait Faik’in evvelce 16 kitap tutmuş hikaye, röportaj ve şiirlerinin Muzaffer Uyguner’ce derlenen son toplu basımı Bilgi Yayınları’ndadır: 1. cilt Semaver/Sarnıç (1970), 2. cilt Şahmerdan/Lüzumsuz Adam (1970), 3. cilt Medar-ı Maişet Motoru (1970), 4. cilt Mahalle Kavgası/Havada Bulut (1970), 5. cilt Kumpanya/Kayıp Aranıyor (1970), 6. cilt Havuz Başı/Son Kuşlar (1970), 7. cilt Alemdağda Var Bir Yılan/Az Şekerli (1970), 8. cilt Tüneldeki Çocuk/Mahkeme Kapısı (1970), 9. cilt Balıkçının Ölümü-Yaşasın Edebiyat (1977, yazılar), 10. cilt Açık Hava Oteli (1980, konuşmalar, mektuplar), 11. cilt Müthiş Bir Tren (1981, öykü), 12. cilt Yaşamak Hırsı (1982, G. Simenon’dan çeviri roman), 13. cilt Şimdi Sevişme Vakti (1986, şiirler), 14. cilt Sevgiliye Mektup (1987, hikayeler, yazılar, mektuplar, konuşmalar), 15. cilt Bitmemiş Senfoni ve Sait Faik Kaynakçası (1989).
1953 Mayıs’ında ABD’deki milletlerarası Mark Twain Derneği, modern edebiyata hizmetlerinden dolayı Sait Faik’i şeref üyeliğine seçmişti.
Yazar üzerine yazılmış 18 kitabın tam listesi Perihan Ergun’un derlediği Sait Faik 90 Yaşında (1996) adlı kitaptadır.